“2021 YILINDA ÖLDÜRÜLEN KADIN SAYISI 340’TIR”

“2021 YILINDA ÖLDÜRÜLEN KADIN SAYISI 340’TIR”

Muş Barosu Kadın Hakları Merkezi 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla düzenlediği basın açıklamasında 2021 yılında öldürülen kadın sayısının 340 olduğu belirtildi

Muş Barosu Kadın Hakları Merkezi 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü münasebetiyle basın açıklaması düzenledi. Muş Baro binası önünde düzenlenen basın toplantısına Kadın Hakları Merkezi üyeleri katılım sağladı.

Basın açıklamasının Kadın Hakları Merkezi Başkanı Avukat Hazal Özbey okudu. Açıklamada 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Gününün tarihine dikkat çeken Özbey, kadınlar için mücadelenin sürdürülmesi gerektiğini kaydetti.

Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun etkin bir şekilde uygulanması gerektiğini belirten Özbey; “Günümüzde en ilkel toplumlardan en gelişmiş toplumlara kadar kadınlar fiziksel, cinsel, ekonomik ve psikolojik şiddette maruz kalmaktadır.  Aynı şekilde ülkemizde de kadınlar;  yaşamın her alanında şiddete maruz kalmakta ve her yıl yüzlerce kadın şiddet nedeniyle yaşamını yitirmektedir. Medyada hemen her gün kadın cinayetleri ile ilgili haberler ile karşı karşı gelmekteyiz. 2021 yılının başından bu yana resmi olmayan rakamlara göre öldürülen kadın sayısı 340’tır. Yine kadın cinayetlerine yönelik istatistiksel verilere baktığımızda sayının yıllara göre artış gösterdiğini görmekteyiz. Bu istatistikler çok ciddi sorunlar ile karşı karşıya olduğumuzu ve Kadına Yönelik Şiddette karşı daha etkin bir mücadele sürdürülmesi gerektiğini açıkça ortaya koymaktadır. Bütün bunlar ülkemizin de imzacısı olduğu İstanbul Sözleşmesinin önemini bir kez daha ortaya koymaktadır. Zira bu sözleşme ile kadınlara yönelik şiddet ve aile içi şiddettin her türü ile mücadele etmek için bir dizi kapsamlı tedbir alınması istenmektedir. Bu nedenle İstanbul Sözleşmesi ve onun uygunluğunun sağlanması için iç hukukta düzenlenmiş olan 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kadına yönelik şiddeti önlemede en önemli mekanizmalardan olup etkin bir şekilde uygulanmalıdır” dedi.

“MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİMİZİ YÜKSEK SESLE İFADE EDİYORUZ”

Kadına yönelik şiddet sonlanıncaya kadar mücadelelerini sürdüreceklerini ifade eden Özbey açıklamanın devamında; “Ancak son yıllarda kadınlara yönelik şiddet artmışken ve şiddetle mücadelede yasal düzenlemelerin önemi ve gerekliliği ortada iken kamuoyunda İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen, Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi'nin Türkiye tarafından tek taraflı olarak feshedilmesine karar verilmiştir. Kadına yönelik şiddete karşı uluslararası dayanak sözleşmeden tek taraflı, keyfi olarak ve hiçbir hukuki dayanağı bulunmayan çekilme kararı nedeniyle bir kez daha haklarımızı kaybetme tehlikesiyle ve hukuk mücadelesiyle karşı karşıya bırakılmış bulunmaktayız. Bizler; kadına yönelik şiddetin önlenmesi için ihtiyacımız olan İstanbul Sözleşmesi’nin ve 6284 Sayılı Kanun’un kazanımlarından hiçbir koşulda vazgeçmeyeceğimizi yineliyor, kazanımlarımızı hiçleştirmeye izin vermeyeceğimizi, hukuk mücadelesini sonuna kadar sürdüreceğimizi önemle vurguluyoruz. Kadına yönelik şiddetin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması, öncelikle devletin tüm kurumlarıyla sorumluluk üstlenmesi, ilgili tüm sivil ve resmi kuruluşlarla işbirliği yaparak, yaşamsal öneme sahip bu sorunun ortadan kaldırılması için gerekli sosyal politikaların yaşama geçirilmesi ile mümkün olacaktır. Bizler de toplumsal cinsiyet eşitsizliğine ve kadına yönelik her türlü şiddet sonlanıncaya kadar mücadelemizi sürdüreceğimizi yüksek sesle ifade ediyoruz” şeklinde konuştu.




ASYA: “BELEDİYEMİZE ÖNEMLİ BİR KAYNAK KAZANDIRMIŞ OLACAĞIZ”

ALTUNKUM’DAN SINAV KAYGISI ÖNERİLERİ

AKÇİÇEK, BALKAN VE AVRUPA ŞAMPİYONALARINA HAZIRLANIYOR

HAYVANCILIK İÇİN SİLAJLIK SOYA PROJESİ ELE ALNDI

ÖĞRENCİLERE MOTİVASYON VE KARİYER SEMİNERİ

MALAZGİRT’TE DOĞALGAZ ÇALIŞMALARI BAŞLADI

POLAT: “ÜNİVERSİTEMİZİN BAŞARILARINA BAŞARI KATMASI, YARINLARIMIZ İÇİN UMUT VAAT ETMEKTEDİR”