23’ÜNCÜ HAFTADA AİLE SAYISI 10’A YÜKSELDİ

23’ÜNCÜ HAFTADA AİLE SAYISI 10’A YÜKSELDİ

Muş’ta çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP’yi sorumlu tutan aileler, evlat nöbetini 23’üncü haftada sürdürürken, aile sayısı 10’a yükseldi.

Muş’ta, terör örgütü PKK tarafından dağa kaçırılan çocukları için HDP il başkanlığı önünde oturma eylemi yapan aile sayısı 10'a yükseldi. 2014 yılında Bursa’da çalışmak için evden çıkan Ersin Koçhan’ın (39) anne ve babası Muş’taki evlat nöbetine katıldı.

Yeni ailenin eyleme katılmasından mutlu olan diğer aileler her geçen gün daha da güçlendiklerini söylediler. HDP İl Başkanlığı önünde toplanan aileler, "Halk düşmanı parti", "Evlatlarımızı vereceksiniz", "Ha HDP ha PKK", "Türk-Kürt kardeştir, HDP kalleştir" ve "Halkı dolandıran parti" dövizleri açarak slogan attı. Gözü yaşlı anne Gülbahar Teker, HDP'ye tepki göstererek parti binasına yürüdü. Anne Gülbahar Teker'i, polis ekipleri güçlükle sakinleştirebildi.

“SON ÇOCUK DAĞDA KALANA KADAR BEKLEYECEĞİZ”

Muş’taki ilk evlat nöbeti başlatan aile olan Gülbahar Teker sadece kendi çocuğu değil bütün çocuklar için eylemi sürdüreceğini ifade ederek; “Çok şükür bu hafta bir aile daha katıldı. Her geçen gün daha da büyüyoruz. Bizlere destek veren herkesten Allah razı olsun. İnşallah daha fazla destek gelir bize. Bugün itibariyle aile sayımız 10’ yükseldi. Bende dağa kaçırılan oğlum için buradayım. Ben çocuğumu HDP’den istiyorum. Çocuğumun biri hasta, diğeri de dağdadır. Benim çocuğumu getirsin bana versin. Babası yok, kimsesi yok. Bu HDP bizden ne istiyor? HDP’de vicdan yok, iman yok. Bizim çocukları getirsinler buradan kalkıp gidelim. Bunlar Müslüman değil. Biz de Kürdüz ama bunların yaptığı şerefsizliktir. Ben korkmuyorum, tek başıma da kalsam eylemimi devam ettireceğim.  HDP’nin kapatılmasını istiyorum. Bizim çocuklarımızı bize geri getirsin. Çocuklarımızdan hiçbir haberimiz yok. Ben çocuğumu almadan buradan kalkmayacağım. Allah devletimizden razı olsun, bizlere bu imkanı tanıdıkları için. HDP bizden ve çocuklarımızdan ne istiyor? Anneler, babalar olarak burada perişan olduk, ağlıyoruz. Yeter artık, bu anne babalar bu kadar feryat ediyor, bu kadar ağlıyor. Vicdan yok. Eğer Müslüman olsalar getirip çocukları bize verirler. Kürt hakkı böyle değil. Biz de Kürtüz niye bizi savunmuyorlar. Son çocuk dağda kalana kadar bekleyeceğiz. HDP’ye, PKK’ya lanet olsun. Bu çocuklar nerede? Getirsinler çocuklarımızı bize teslim etsinler. Yazık değil mi bu anne babalara. Ben çocuğumu istiyorum. Çocuğum ölse de eyleme devam edeceğim. Ayşegül Biçer’in oğlu geldi teslim oldu. Diyarbakır’daki çadıra geldi. Dağda çok kişinin gelmek istediğini söyledi” şeklinde konuştu.

“HDP ÇOCUKLARI DAĞA GÖTÜREREK MİLLETİN EVİNE ATEŞ DÜŞÜRDÜ”

2016 yılında dağa kaçırılan oğlu Atilla Özcan için eyleme katıldığını söyleyen Şahinaz Özcan, çocukların dağa kaçırılması ile milletin evine ateş düştüğünü belirterek; “Oğlumdan hiçbir haber alamadım. Çocuğumdan haber almadan buradan kalkmayacağım, eyleme devam edeceğim. 6 senedir çocuğum kayıp, bir haber alamadım. HDP, PKK’ya destek veriyor. HDP, PKK’ya destek vermeseydi PKK bu işleri yapamazdı. Atilla, oğlum biz burada seni bekliyoruz. Neredeysen gel devlete teslim ol, gel polise teslim ol. Burası güvenli. Orası senin yerin değil. Bugün de bir aile daha gelip bize katıldı ve destek olmaya başladı. 6 yıl oldu çocuğum kayıptır. Çocuğum hayatta mı değil mi hiçbir bilgim yok. Dünyada böyle bir şey yok. Müslüman olan bir kimse böyle bir şey yapmaz. Ben burada çocuğumu almak için oturmuşum. Çocuğumu onlardan alıncaya kadar burada eylemimi sürdüreceğim. Sadece kendi çocuğum için değil tüm annelerin çocuğunu istiyoruz. Ben çocuğumu HDP’den istiyorum. Biran önce de HDP’nin kapatılmasını istiyorum. HDP çocukları dağa götürerek milletin evine ateş düşürdü. Onlarında çocuğu yok mu? Onların çocukları bir hafta eve gelmediği zaman ne düşünüyorlar.”

“2 YILDIR BEN ÇOCUĞUM İÇİN MÜCADELE EDİYORUM”

Atilla Özcan’ın babası Şemsettin Özcan ise 2 yıldır hem Diyarbakır hem de Muş’ta çocuğu için mücadele ettiğini ifade ederek; “Bunlar bizim çocukları nereye götürdü? Biz çocuklarımızı istiyoruz. Onların çocukları okula gidiyor, bizim çocukları da dağa götürüyorlar. Bunlar ne için dağa götürüyorlar, kimin için götürüyor? Çıksınlar meydana. Ben, HDP'nin önündeyim. Ben eylemimi hem Diyarbakır’da hem de Muş’ta sürdürüyorum. 2 yıldır ben çocuğum için mücadele ediyorum. Çocuklarını Avrupa'ya okul okumaya gönderiyorlar, bizim çocukların eline de silah veriyorlar. HDP çocuklarımızı alıp PKK’ya veriyor. Bize diyorlar ki ‘Kürt davasıdır’ diye. Bunların Kürtlerin düşmanıdır. Kürdü kürde düşman ediyor. Bunların kürtlük davası peşinde değil. Bizim tek bayrağımız var. Bana haber gönderiyorlar diyorlar ki ‘siz bizi rahatsız ediyorsunuz.’ ‘Oraya gitmeyin’ diyorlar. O zaman benim çocuğumu bana getirin verin bende buraya gelmeyeyim. Kim bunlara destek verirse Allah belalarını versin. Onun evladını da bizimki gibi alsın. Çocuğumdan haber alamadım. Ben gece gündüz buradayım, burada olmazsam bile Diyarbakır’dayım çocuğumu almadan hiçbir yere gitmiyorum” ifadelerini kullandı.




ASYA: “BELEDİYEMİZE ÖNEMLİ BİR KAYNAK KAZANDIRMIŞ OLACAĞIZ”

ALTUNKUM’DAN SINAV KAYGISI ÖNERİLERİ

AKÇİÇEK, BALKAN VE AVRUPA ŞAMPİYONALARINA HAZIRLANIYOR

HAYVANCILIK İÇİN SİLAJLIK SOYA PROJESİ ELE ALNDI

ÖĞRENCİLERE MOTİVASYON VE KARİYER SEMİNERİ

MALAZGİRT’TE DOĞALGAZ ÇALIŞMALARI BAŞLADI

POLAT: “ÜNİVERSİTEMİZİN BAŞARILARINA BAŞARI KATMASI, YARINLARIMIZ İÇİN UMUT VAAT ETMEKTEDİR”