Başka Muş Yok

Başka Muş Yok

Muş Tarih ve Kültür Varlıklarını Koruma Platformu, kentsel dönüşümle birlikte tarihi değerlerin kaybolması endişesini yaşıyor.



Muş Tarih ve Kültür Varlıklarını
Koruma Platformu, kentsel dönüşümle birlikte tarihi değerlerin kaybolması
endişesini yaşıyor.



 



Ortak basın açıklamasında bulunan
Muş Tarih ve Kültür Varlıklarını Koruma Platformu, başka Muş olmadığını, tarihi
değerlere dokunulmaması gerektiğini vurguladı.



 



Muş Tarih ve Kültür Varlıklarını
Koruma Platformu, Vali ve Belediye Başkanından, tarihi değerlerin muhafaza
edilmesi yönünde istekte bulundu. Yapılan ortak basın açıklamasında, başka Muş
olmadığı belirtilerek: Son günlerde ülkemizde Kentlerdeki çarpık yapılaşma ve
meydana getirdiği sorunların çağdaş şehircilik ilkeleri ve planlama esaslarına
uygun olarak yeniden yapılandırılmasını sağlamak üzere kentsel dönüşüm
projeleri gündeme gelmiştir. Bu amaçla Kentlerimizin Kentsel gelişmenin
toplumsal ekonomik ve mekânsal olarak yeniden ele alındığı ve kentteki sorunlu
alanların sağlıklı ve yaşanabilir hale getirilmesi için yıkıp yeniden yapma,
canlandırma, sağlıklaştırma veya yeniden yapılandırma için proje üretilmesi ve
uygulama yapılmaktadır. Özetle kentsel dönüşümle bir kentin dokusunu bozan
sorunların giderilmesi sağlanmaktadır. Muş ilimizde kentsel dönüşüm için
seçilen alan, Kale mahallesi ve Yukarıçarşı bölgesi arasında olan bölümdür.
Elbette burası kaçak yapılaşma alanları ile ekonomik ömrünü doldurmuş bulunan
evlerden oluşan bir alan olması sebebiyle seçilmiş bir bölge. Fakat burası Aynı
zamanda Muş ‘un tarihine tanıklık etmiş Muş SİVİL EV MİMARİSİ” nin en nadide
örneklerinin bulunduğu Mal Meydanı ve civarıdır. Bunları göz ardı ederek bugün
(20) küsur kadar kalan Muş evlerimizi betonlaşmaya kurban etmek üzereyiz. Bu
evlerin en yoğun bulunduğu alan” Mal/Buğday Meydanı” denilen Ulu Camii ve Hacı
Şeref Camii'nin arkasındaki alanda maalesef TOKİ KALE MAHALLESİ KENTSEL
DÖNÜŞÜM PROJESİ” ni uygulanması amacıyla bu evlerin tamamının yıktırılması
kararı alınmıştır. Muş kültürünün özelliğini yansıtan bu Eski Muş Evleri; Doğu
ve Güneydoğu Anadolu'da başka hiçbir yerde olmayan özgün bir mimariye sahiptir.
Bu evler, Akademik Araştırmalara konu olmuş, Osmanlı mimarisinin Muş'taki son
ev örnekleridir. Bu evlerin gerçek ömrü 100 yaş ve üzeri olup özellikle halk
arasında ”Muhacirlik Dönemi denilen 1915-1916 1. Dünya Savaşı göçleri
öncesinde yapılan evlerdir. 21. yüzyıla girdiğimiz bu dönemde gelişmiş ve
gelişmekte olan ülkeler, kendi kültürel birikimlerini gelecek kuşaklara ve
yabancı kültürlere tanıtma için büyük bir çaba içerisine girişmişlerdir. Bu
ülkelerdeki şehirler, ilçeler, kasabalar ve hatta köyler zaman içindeki kültürel
birikimlerini tanıtmak ve geleceğe miras bırakmak için günümüzde büyük çaba
göstermektedirler. Bir toplum, kendi yaşantısının ürünü olan kültürünü, gelecek
kuşaklara aktarmak zorundadır. Yoksa o kültür devamlılık göstermez ve yok olur.
Kültür, bir toplumun karakteridir, şahsiyetidir. Toplum bu değerle ayakta
kalır. Lakin bir toplumun üyeleri eğer bu kültürün unsurlarını tam olarak
bilmez ve kültürünün temel öğelerinin ne anlama geldiğinden habersiz ise ve
duyarsızca o kültürün unsurlarını yok ediyorsa o zaman o toplumun geleceği
karanlıktadır. Aynen biz Muş toplumunun kültürel yapılara karşı gösterdiği
duyarsızlık ve duyarsızlığın meydana getirdiği düşmanlık gibi. Bizi şehir
olarak bekleyen en önemli tehlike kültürel değerlerimizi gelecek kuşaklara bırakamama
tehlikesidir. Çünkü kültürümüzün en önemli unsurları olan mimari eserlerimizi
maalesef dün acımasızca tahrip etmişiz bugün de aynı hızla bunlara devam
etmekteyiz. Maalesef; Bir şehri yıkmak, yok etmek çok kolay. Ama eski bir şehri
yeniden canlandırıp eski haline getirmek o kadar kolay değil. Bizler Muş u son
50 yılda yıkıp viraneye çevirmişiz. Birçok tarihi eserimizin yok etmişiz veya
bunlara seyirci kalmışız. İşte ilk Hükümet Konağımız eski PTT binası, Asri
Hamam, Aslan-Kaplan Hanı, Alâeddin Paşa Medresesi, Muratpaşa Camii ve
Medresesi, Cumhuriyet ilkokulu, Eski Halkevi olan Belediye binası, Muş
Ortaokulu ve eski Muş Konakları ile daha niceleri artık eski resimlerde kalmış
durumdadır. Eski Muş Evlerinin bulunduğu alanda tarihi öneme sahip Meryem Ana
kilisesi ve Güllü Hamamı kalıntısı bulunmaktadır. Bu evlerle birlikte bu
eserler önemli bir kültürel ve tarihi turizm değeri taşımaktadır. Bu evlerin
bulunduğu Mal Meydanı, Eski Minare Mahallesi denilen alanla halk arasında
Yukarı Çarşı diye isimlendirilen Eski Çarşı bölgesi. Buralarda bulunan
camiiler, kilise, Han, hamamlar, eski Muş evleri ve türbeler, çeşme ve sokaklar
yukarı çarşı ile tarihi ve kültürel bir bütünlük oluşturmaktadır. Eğer bu evler
öncelikle tescillenerek restore edilirse, Muş'un Turizm potansiyeline çok büyük
katkı sağlayacaktır. Bu evlerin yıktırılması çevresindeki tarihi yapıların tek
başına bütünlüğünü bozacaktır. Çünkü burası Muş'un kalbi olan en eski yerleşim
yeridir. Camii, Kilise, Han, Hamam, Türbe, çeşme ve evlerle tarihi bir bütünlük
arz etmektedir. Eski Muş evleri, kimilerine göre işe yaramaz harabe hale
gelmiş evler” olarak tanımlanmaktadır. Fakat bu evler, bizim kültürümüzün
yegâne unsurlarıdır. Bu tip yapılar, Uluslararası Örgütlerin Tüzüğünde bile
kültürel anlam kazanmış yapılar olarak adlandırılmaktadır. Bu konuya açıklık
getiren,1964 Mayıs ayında UNESCO'nun İtalya'da düzenlediği uluslar arası
toplantıda oluşturulan Venedik Tüzüğü'nün Tanımlar” başlığındaki 1. Maddesi
aynen aşağıdaki ifadeleri taşımaktadır; Tarihi anıt kavramı sadece bir mimari
eseri içine almaz, bunun yanı sıra büyük sanat eserlerini değil, aynı zamanda
kültürel anlam kazanmış daha basit eserleri de kapsar”.



 



SAYIN VALİMİZ VE BELEDİYE
BAŞKANIMIZDAN İSTEĞİMİZ



TOKİ KALE MAHALLESİ KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİ”NDE
ufak bir değişiklik yapılarak, Akademik araştırmalara konu olacak derecede önem
arz eden Muş Sivil Mimarisinin son örnekleri olan bu evlerin yıkımlarının
acilen durdurularak bu evlerin bulunduğu sokaklarla beraber Mal Meydanı'nın
koruma altına alınması, eski evlerin tescillenerek restorasyonunun sağlanması,
Muş‘un son yüzyılda oluşturduğu önemli alış-veriş merkezlerinden Mal Meydanı,
Yukarı Çarsı ve PTT karşısındaki eski evlerin bulunduğu yerlerin eski dokusuna
uygun restore edilmesi, bu yerlerin şehrin geçmişine tanıklık eden yerler
olarak ayakta tutulması, yaşatılması için hazırlanacak önemli projelerin hayata
geçirilmesi sağlanmasıdır. Kale mahallesi, Muş un önemli bir turistik cazibe
merkezidir. Burası Muşluların nefes aldığı, yaz aylarında serinlendiği bir
mekânıdır. Burada yapılacak her çalışma bizlere gurur ve sevinç verecek,
geleceğe daha güzel bakmamızı sağlayacaktır. Ayrıca çocuklarımız da buraya her
gidişlerinde tarihlerini daha iyi öğrenme fırsatı bulacak ve tarihi içinde
yaşayacaklardır. Günümüzde kültürel tanıtım için büyük bir yarışın olduğu
dünyamızda ve de ülkemizde biz de Muş ili olarak bu yarışta yerimizi almalıyız.
Bu konuda Sayın Valimizin, Belediye Başkanımızın, Kültür Müdürlüğümüzün ve
sivil toplum örgütlerimize ve de halkımızın bu konuya eğilmelerini bekliyoruz.
İl çapında bu konuyu enine boyuna tartışmalı sağlıklı ve müşterek bir karar
almalıyız. En önemli kültürel unsurlarımız olan tarihi evlerimizi ve
sokaklarımızı koruma altına alırsak ve bunları gelecek kuşaklarımıza sağlam bir
şekilde bırakabilirsek o zaman ilimiz için ve gelecek nesiller için görevimizi
yerine getirmiş olacağız. Unutulmamalıdır ki, Muş şehrimiz, mazisine sahip
çıkan bir kent oldukça daha güzel korunan, geleceğe daha da güvenle bakan bir
şehir olacaktır” denildi.




MUŞ’TA SİBİRYA SOĞUKLARI

HABERİMİZ HAREKETE GEÇİRDİ

Fedakar Öğretmen

Bayan Öğretmene Çirkin Saldırı

Enerjisi Bitmiyor

Öğrencilere Satranç Öğrettiler

Yurtçim Yine Birinci