“BİZİM GÜCÜMÜZ BİRLİKTELİĞİMİZDEN VE YASADAN DOĞUYOR”

“BİZİM GÜCÜMÜZ BİRLİKTELİĞİMİZDEN VE YASADAN DOĞUYOR”

Eğitim-Bir-Sen Muş 2 Nolu Şubesinin 2. Olağan Genel Kurulunda güven tazeleyerek yeniden başkan seçilen Turan Güler; “Bizim gücümüz birlikteliğimizden ve yasadan doğuyor” dedi.

Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim-Bir-Sen) Muş 2 Nolu Şubesinin 2. Olağan Genel Kurulu yapıldı. Sendika binasında yapılan genel kurulda tek liste halinde seçime gidildi. Mevcut başkan Turan Güler, delegasyonların oyunun tamamını alarak yeniden başkanlığa seçildi.

Saygı duruşunda durulması ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan genel kurul, divanın oluşturulması ile devam etti. Divan Başkanlığını Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Atilla Olçum seçilerek genel kurula başlandı. Genel kurulun açılış konuşmasını yapan mevcut başkan Turan Güler, elde edilen kazanımlar ve üniversite personellerinin özlük hakları için verilen mücadeleye değindi.

Sendikacılığın ümmetin bir evladı olarak nitelendiren Başkan Güler; “Yıllardan beri bu işin içindeyiz uğraşıyoruz. Çoğu zaman arkadaşlarımız bizi eleştirdiler. Bizim de vicdani bir sorumluluğumuzun olduğu kanaatindeyim. Ben sendikayı ümmetin bir evladı olarak görüyorum. Ümmetimizin varlığını koruyabileceği sivil toplum örgütlerinden bir tanesi olarak görüyorum. Çalışanların özlük haklarının yanı sıra onların dünya görüşünü koruyup savunabileceği ve bunu daha sonraki nesillere aktarılabileceği bir kalem olarak görüyorum. Elimden geldiğince bu konuda bir nefer olarak hizmet etmek istiyorum” dedi.

“ÖZELDE VE GENELDE ÇALIŞMALARIMIZ VAR”

Güler, yerel ve genel anlamda yürütülen çalışmalara dikkat çekerek; “Bu kalenin en önemli yapı taşları komutanlarıdır. Ankara’dan genel merkezimizden en iyi şekilde savunmaya devam etmektedirler. Fakat bu kalede en önemli unsur kaledeki neferlerdir. Yıllardan beri bu kalede çalışıyor ve çalışmalarıma da devam etmek istiyorum. Sizlerin de birer nefer olarak bu kalenin içerisinde var olmanız dolayısıyla ayrı ayrı hepinize çok teşekkür ediyorum. Çünkü kalenin savunmasında bu neferlerin birlikteliği beraberliği ve fedakarlığı olmadığı takdirde kale istediği kadar kuvvetli hale gelsin esas olan şey surlar değil o kalenin içinde çalışan neferlerdir. Bizler içinde yaşadığımız dünyanın bütün olumsuzluklarına rağmen bir araya gelebilmiş, çalışanların özlük haklarını muhafaza edebilmeye çalışmış bir topluluk olarak faaliyet yürütüyoruz. Özelde ve genelde çalışmalarımız var. Geneldeki çalışmalarımızı Genel Merkezimiz yürütüyor. En son 3600 ek göstergesinden tutun da maaş zamlarına kadar gerçekleştirilmesi gereken neler varsa akademik personelin idari personelin özellikle idari personelin yer değişikliği ile ilgili önümüzdeki hafta bir düzenleme gerçekleştirilecek. 6. toplu dönem sözleşmesinde karara bağlanan üniversitelerin idari yer değişikliği ile ilgili mevzu önümüzdeki günlerde tam bu şekilde yasalaşacak. Yer değişikliğinin yanı sıra asli unsur akademik ve idari personelde kuruluş geliştirme ödeneğinin görülmesi.”

“REFAH PAYINDAN HAK ETTİĞİMİZ PAYI ALMAK İSTEDİĞİMİZİ İFADE EDİYORUZ”

Ülkenin refah payından hak ettikleri payı almak istediklerini kaydeden Güler, konuşmasının devamında; “Biz elimizden geldiğince kuruluş geliştirme ödeneğinin bir farklı isimle de olsa idari personele verilmesi taraftarıyız. Özellikle merkezden uzakta yaşayan çalışan personelleriz. Ayrı masrafların giderileceği bir yapının düzenlenmesini istiyoruz. Akademik personellerin yer değişikliği, unvan yükselmeleri, idari personellerin de kampüs içindeki yükselmeleri de bizler için bir problem. Rektörlerin iki dudağı arasından çıkarılmalıdır. Hak edenlerin iyi bir şekilde hak ettiği bir şekilde çalıştırılması esas olmalıdır. Üniversitemizde var olan bütün sorun ve problemlerle ilgili olarak mücadele ediyoruz. Söz konusu mücadelede güçlü olabilmemiz ve haklarımızın en iyi şekilde alınabilmesi için işverenimize karşı birlikte olmamız gerektiğini hep ifade ediyoruz. Bizim gücümüz birlikteliğimizden ve yasadan doğuyor. Biz elimizden geldiğince birlikte beraber hareket ettiğimiz müddetçe inşallah özlük haklarımız konusunda da istediğimiz talep ettiğimiz her noktaya da ulaşacağımıza inanıyoruz. Ülkemizin refah payından hak ettiğimiz payı almak istediğimizi ifade ediyoruz. Refah payı söz konusu olduğunda en az bu refah payından istifade edenler hep çalışanlar oldu. Ülkenin ekonomik dar boğaza girdiği dönemde de en çok hissedenler yine çalışanlar oldu. Biz bu anlamda sendika olarak hem ekonomik refah payının arttığının dönemlerde refah payının bizlere paylaştırılması hem de dar boğazlar söz konusu olduğunda cezanın sadece çalışanlara ödettirilmemesi gerektiğini ifade ediyoruz. Eğitim-Bir-Sen hem dava sürecinde bu kaleyi koruyabildiği gibi aynı zamanda yasal olarak karşılaşabildiğimiz her türlü probleminde önünde dimdik durabilmektedir” şeklinde konuştu.   




ASYA: “BELEDİYEMİZE ÖNEMLİ BİR KAYNAK KAZANDIRMIŞ OLACAĞIZ”

ALTUNKUM’DAN SINAV KAYGISI ÖNERİLERİ

AKÇİÇEK, BALKAN VE AVRUPA ŞAMPİYONALARINA HAZIRLANIYOR

HAYVANCILIK İÇİN SİLAJLIK SOYA PROJESİ ELE ALNDI

ÖĞRENCİLERE MOTİVASYON VE KARİYER SEMİNERİ

MALAZGİRT’TE DOĞALGAZ ÇALIŞMALARI BAŞLADI

POLAT: “ÜNİVERSİTEMİZİN BAŞARILARINA BAŞARI KATMASI, YARINLARIMIZ İÇİN UMUT VAAT ETMEKTEDİR”