Son dönemlerin en kurak mevsiminin yaşandığı Muş’ta kar yağışı çiftçilerin yüzünü güldürdü. Kar yağışının olmaması özellikle tarlalarda ekini olan çiftçileri endişelendirmişti. Kent genelinde başlayan kar yağışı yaklaşık 60-70 santimetreyi bulunca çiftçilerin endişesi yerini sevince bıraktı.
Muş Ziraat Odası Başkanı Hakim Yıldırım konuya ilişkin gazetemize yaptığı açıklamada yağışların bu yıl olmaması çiftçilerin korkulu rüyası haline geldiğini belirtti.
Bitkilerin soğuklama dönemine girmesi ile su ihtiyacının karşılanmasında kar yağışının önemli olduğunu vurgulayan Yıldırım; “Bu aylarda kar yağışı ekili hububat alanları için çok önemlidir. Çünkü ne kadar kar yağarsa yağsın buğday için çok faydalıdır. Kar olması buğdayda oluşabilecek hastalıkları yok eder. Bu yıl yağmur yağışı çok az derecede oldu. Çiftçiler yapmış olduğu ekimler yüzünden endişeliydi. Ama çok şükür ilimizde 4 gündür etkili olan kar yağışı çiftçimizin yüzünü güldürdü” dedi.
“KAR ERİYİNCE TOPRAKLA BULUŞUR”
Başkan Yıldırım, kar yağışının yağmur yağışı gibi olmadığını, karın erimesi ile toprağa ve altındaki ekinlere çok faydalı olacağını ifade ederek; “Yağan kar zemine ulaşacağını düşünüyoruz. Çünkü kar olduğu gibi dibe çöküyor. Kar yağmur gibi değildir. Kar sindire sindire toprağın dibine çöker. Fakat yağmur belli bir seviyeden sonra artık derelere taşıyor. Ancak kar tarlanın içinde yavaş yavaş bir sünger gibi onu çekiyor, emiyor. Ancak yağmur farz edelim ki 30 santimetreden sonra yavaş yavaş yerin dibine giriyor. Ardından ise nehirlere ve derelere düşüyor. Karın ise tamamı toprağa giriyor. Karın bir diğer yararı da hiç şüphesiz tarlanın içinde bulunan arazilere giren zararlı böceklerinin üremesini, haşerelerin çoğalmasını önlüyor. Yani karın iki yönden faydası vardır; Hem toprak hazinesine su aktarıyor, hem de sapların içinde bulunan zararlı böcekleri etkiliyor.”
“KAR YAĞIŞIYLA KURAKLIK ORANINDA DÜŞÜŞ OLDU”
Kar yağışı ile kuraklık oranında düşüş yaşandığı ve bunun da çiftçilerin mutluluğuna sebep olduğunu vurgulayan Yıldırım açılamasını şöyle sürdürdü; “Baharın elbette ki yağmura ihtiyacı vardır. Ancak şu anda yağmura ihtiyaç kalmadı. Fakat üçüncü ve dördüncü aylarda buğday her halükarda yağmuru ister. Şimdilik kuraklık endişesi güzel bir oranda azaldı diyebiliriz. Şöyle ki kar, yağmur gibi değildir. Kar, dağlarda fazla yağar ve dağlardaki karlar eridiğinde derelere, oradan da barajlarımızın üstüne akıyor. Bu yolla hareket ettiğimizde karın yararı çok fazladır. Karın hiçbir şekilde bir zararı yoktur. Ancak geçmişte Doğu ilçelerinde eskiden ‘esaret’ denirdi. Bu da bir veya bir buçuk metreye kar ulaştığı zamanlarda dillendirilirdi. Yollar kapanıp, gidiş gelişlerde sorunlar yaşandığında belirtilirdi. Bu konuda bir zararı olur ama bunun dışında hiçbir şekilde bir zararı olmaz. Sonbaharda ekilen buğday ve arpanın üzerine yağan kar, soğuklara karşı koruyucu görevi görür. Diğer taraftan bitkilerin hastalık ve zararlılara karşı koruyor. İnşallah bu yıl çiftçilerimiz bereketli bir yıl geçirecek” şeklinde konuştu.
