KENTİN BASIN VE YAYIN KÜLTÜRÜ KALEME ALINDI

KENTİN BASIN VE YAYIN KÜLTÜRÜ KALEME ALINDI

Muş Alparslan Üniversitesi (MAUN) bünyesinde görev yapan akademisyenler, kentin yerel basınına ışık tutacak bir esere imza atarak, ‘Tarihsel Süreçte Muş Yerel Basını ve Yayın Kültürü’ adlı kitabı okuyucularla buluşturdu.

Muş Alparslan Üniversitesi (MAUN Fen Edebiyat Fakültesi akademisyenlerinin editörlüğünü yaptığı ‘Tarihsel Süreçte Muş Yerel Basını ve Yayın Kültürü’ adlı kitap raflardaki yerini aldı. Kentin yerel basınının tarihteki süreci ele alınan kitabın editörlüğünü Doç. Dr. İrşad Sami Yuca, Dr. Zeynep Zelal Kızılkaya ve Öğr. Gör. Ümit Işık yaptı. 

Kitabın kaleme alınması ile ilgili bilgiler veren editörler Doç. Dr. İrşad Sami Yuca, Dr. Zeynep Zelal Kızılkaya ve Öğr. Gör. Ümit Işık kentin yerel basının tarihi ve kültürünü ele almayı hedeflediklerini söylediler. Faaliyet gösteren gazete ve çalışanları ile görüşmeler yapılarak araştırmalar yaptıklarını aktaran editörler, konuya hakim akademisyenlerinde destek verdiklerini söylediler.

Dr. Zeynep Zelal Kızılkaya, eserin basın yayın kültürüne ışık tuttuğunu belirterek; “Kitap birbirinden ilgi çekici bölümlerden müteşekkil olup alanında uzman akademisyenler tarafından titiz araştırmaların bir ürünü olarak ortaya çıkmıştır. Eserin ortaya çıkışında iletişimin, yayın kültürünün ve insanlığın teknik alanda kaydettiği gelişimin çok yönlü sonuçları olmakla beraber, zamanla bu gelişimin Muş yereli özelinde nasıl bir basın ve yayın kültürünün doğmasına ve de gelişmesine sebep olduğuna ışık tutmak gibi bir dizi gayeler içermektedir” dedi.

“GAZETELER TARİHSEL SÜREÇTE GEÇİRDİĞİ DEĞİŞİMLERDEN SONRA DA VARLIKLARINI DEVAM ETTİRMEKTEDİRLER”

Kızılkaya, gazetelerin tarihsel süreçlerinden sonra da faaliyetlerine devam ettiğini kaydederek; “Eserin bütününde Muş yerelinde kitlesel iletişim araçları ya da diğer adıyla medya kültürünün, aynı zamanda bunun toplumsallığı ve oluşturduğu kültürü anlamamızı sağlayan birer hafıza mekânına dönüştüğü görülmüştür. Özellikle gazeteler etrafında oluşan bu hafıza mekânları gelecek kuşaklar için arşive dönüşmesi ve medyanın ürettiği gazete, dergi ve benzeri pratikler ile yerel toplumu anlamaya dönük çalışmalarda başvurulacak önemli kaynaklar arasında yer almaktadır. Batıda matbaanın icadı, toplumsal alanda yaşanan dönüşümler ve ticari kapitalizmin doğuşunun ürünü olarak ortaya çıkarken, yeni toplum biçimlerinin de aynası olmuştur. İnsanlar, doğası gereği dünyada olup bitenleri öğrenme ihtiyacı duymaktadırlar. Bu ihtiyaç beraberinde iletişim kültürünü de doğurmuştur. İnsanın dış dünya ile bağlantısını kuran gazetelerin serüveni oldukça eskiye dayanmaktadır. Tarihe bakıldığında insanoğlu yaşanan gelişmeleri hem kayıt altına almak hem de yayılmasını sağlamak maksadıyla taş ya da kil tabletler üzerine bilgileri kaydetmişlerdir. Zamanla kamuoyunun haber alma ihtiyacını karşılayan yazınsal ürün olarak gazeteler oldukça önemli bir görevi yerine getirmişlerdir. Gazeteler tarihsel süreçte geçirdiği değişimlerden sonra çağımızda oldukça farklı özellikleri ve görevleri olacak şekilde varlıklarını devam ettirmektedirler. Günümüzde bilgiye erişimin daha da kolaylaştığı hızlı bir dünyada yaşamaktayız. Bu nedenle toplumun gelişmelerden haberdar olmasını sağlama ve toplumu bilgilendirme gibi temel kamusal işlevleri gazetelerin bu sorumluluk anlayışıyla hizmetlerine devam etmelerini gerektirmektedir. Bahsini ettiğimiz gazetecilik, dergicilik, radyo ve TV yayıncılığı vb. faaliyetlerinin önemli bir boyutunu da yerel medya unsurları üstlenmektedir.”

“YENİ BİR TOPLUMSALLIK VE KÜLTÜRÜN ORTAYA ÇIKMASINI SAĞLAMAKTADIRLAR”

Öğr. Gör. Ümit Işık, bilgi ve iletişim teknolojilerinin kültürün ortaya çıkmasını sağladığını ifade ederek; “Yerel medya unsurları, bulundukları yörenin tarihsel, kültürel, politik, sosyo-ekonomik, idari ve toplumsal taşıyıcılarıdır. Yayın hayatları boyunca sadece bir kamusal hizmeti yerine getirmemekte aynı zamanda kent belleğinin her yönüyle bir arşivini de oluşturmaktadırlar. Süreçte bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan gelişmelerle radyo, sinema, televizyon ve son olarak internet gibi kitlesel iletişimi sağlayan başka araçlar yeni iletişim ortamları ve dolayısıyla yeni bir toplumsallık ve kültürün ortaya çıkmasını sağlamaktadırlar. Bu ve benzeri sebeplerden ötürü basın-yayın tarihi ile ilgili anlatılarda aklımızın ucunda hep yaşadığımız kentin yani Muş’un basın-yayın kültür tarihinin genel hatlarının neler olduğu düşüncesi durmaktaydı. Bu düşüncenin nedenini sadece akademik merak ve ilgiyle açıklamak eksik olacaktır. Bu merak ve ilgi, aynı zamanda yaşadığımız kent ve ilçelere karşı hissettiğimiz sorumlulukla da çok yakından ilgilidir. Yaşadığımız ilin basın-yayın kültürüne dair yapılmış değerli çalışmalar olsa da Muş’un basın-yayın kültür tarihini çok yönlü ele alan bir eserin eksikliği belirgindi. Bu hissiyat böylesi bir çalışmanın doğmasının bir diğer şekillendirici sebebi oldu. Dolayısıyla yayımlanan bu eser, Muş merkez ve ilçelerinde basın-yayının ortaya çıkışı, yayın hayatını sürdürme koşulları, içerik üretme çabaları, sosyal, kültürel ve ekonomik dinamiklerin basın-yayın faaliyetlerine etkisi, halkın medyayı deneyimlemesi ve medya çalışanlarının deneyimlerine yer vererek Muş medyasına ayna tutma amacını gütmüştür” şeklinde konuştu.

“ÇALIŞMADA, SÜRELİ VE SÜRESİZ YAYINLARIN İZLERİ KÜTÜPHANE VE ARŞİVLERDE TİTİZLİKLE SÜRDÜRÜLMÜŞTÜR”

Doç. Dr. İrşad Sami Yuca ise, eserin hazırlanmasında süreli ve süresiz yayınlara ulaşılarak hayata geçirildiğini dile getirerek; “Bu çalışmada ayrıca ekonomisi zayıf ve kendine özgün özellikleri bulunan bir taşra kenti olan Muş’ta basın-yayın faaliyetlerini sürdürmenin imkân ve sınırlarının anlaşılması da amaçlandı. Muş’ta basın-yayıncılığın ilk nüveleri Osmanlı İmparatorluğunda görülse de araya giren uzun kesintiden sonra burada basının gelişmesi Cumhuriyet döneminde çok partili hayata geçişle olur. Bu dönemden itibaren kısa kesintiler olsa da günümüze kadar gelen çok çeşitli bir Muş basınından söz edebiliyoruz. Muş’ta yaşayan ve Muş’u bilen akademisyenlerin katkıda bulunduğu bu eserde Muş basın-yayın kültürü, ilçeleri kapsayacak biçimde çok yönlü olarak ele alınmaya çalışılmıştır. Çalışmada, süreli ve süresiz yayınların izleri kütüphane ve arşivlerde titizlikle sürülmüş fakat bazı eserlerin arşiv kayıtlarına erişilememiştir. Sahada gazete imtiyaz sahipleri, gazeteciler, dergi yayıncıları ve halk ile derinlemesine görüşmeler yapılmıştır. Eksik yönleri bulunmakla birlikte bu çalışma, bir ilin toplumsal hafızasını medya üzerinden anlamaya dönük bir girizgâh niteliğini taşımaktadır. Ayrıca Muş ve ilçelerinin tarihini, toplum dokusunu, coğrafi özelliklerini, iktisadi durumlarını ve kültürel yapılarını ele alan bazı çalışmalarımız önceki yıllarda yayınlanmıştır. Bu çalışmalar 2018 yılında Mollakent-Anadolu'da Kadim Bir Kültür ve Medrese Merkezi, 2019 yılında Tarihi ve Kültürel Dokusuyla Koğak, 2020 yılında Bulanık/Kop ve 2021 yılında Varto: İnsan-Mekân-Hafıza adlı eserlerdir” ifadelerini kullandı.




ASYA: “BELEDİYEMİZE ÖNEMLİ BİR KAYNAK KAZANDIRMIŞ OLACAĞIZ”

ALTUNKUM’DAN SINAV KAYGISI ÖNERİLERİ

AKÇİÇEK, BALKAN VE AVRUPA ŞAMPİYONALARINA HAZIRLANIYOR

HAYVANCILIK İÇİN SİLAJLIK SOYA PROJESİ ELE ALNDI

ÖĞRENCİLERE MOTİVASYON VE KARİYER SEMİNERİ

MALAZGİRT’TE DOĞALGAZ ÇALIŞMALARI BAŞLADI

POLAT: “ÜNİVERSİTEMİZİN BAŞARILARINA BAŞARI KATMASI, YARINLARIMIZ İÇİN UMUT VAAT ETMEKTEDİR”