Muş Alparslan Üniversitesinin (MŞÜ) akademik faaliyetleri, sosyo-kültürel, sanatsal ve sportif organizasyonları ve söyleşilerden oluşan Haber ve Tanıtım Bülteninin 33. Sayısı okuyucularıyla buluştu.
Muş Alparslan Üniversitesinin faaliyetlerini kamuoyuna duyurmada önemli bir unsur olan Haber ve Tanıtım Bülteni Rektör Prof. Dr. Fethi Ahmet Polat’ın üst yönetici sunuş yazısıyla başlıyor. Bültenin devamında, “Akademik Gündem”, “Bizden Haberler”, “Hasbihal”, “İlimiz ve Üniversitemiz” ve “Külliyemizde Yaşam” bölümlerinde üniversitede yapılan tüm faaliyetler yer alıyor.
Bültenin üst yönetici bölümünde bülten hakkında değerlendirmelerde bulunan Rektör Porf. Dr. Fethi Ahmet Polat; “Yepyeni bir dergiyle, yeniden karşınızdayız. Hepimize umut aşılayan akademik faaliyetlerden, sosyo-kültürel, sanatsal ve sportif organizasyonlardan ve ilginizi çekecek söyleşilerden oluşan son sayımızı da beğeneceğinize inanıyoruz. Bu Ülkenin bilge yazarı Cemil Meriç, “İnsanlar görüyorum; yangından kaçar gibi kaçıyorlar sorumluluktan.” der. Esasen Meriç’in şikâyetlendiği insanlar, aydınlardır. Onun gözünde “Aydın, kendi kafasıyla düşünen, kendi gönlüyle hisseden kişidir. Aydını aydın yapan; uyanık bir şuur, tetikte bir dikkat ve hakikatin bütününü kucaklamaya çalışan bir tecessüstür.” Gelin, “aydın” kavramının yanına “akademisyen” kavramını da ekleyelim. Meseleye bu açıdan bakıldığında, “aydın-akademisyen” kaynağı üniversitelerin mekanik anlamda salt bilgi üretim merkezleri gibi görülmemesi gerektiği kendiliğinden ortaya çıkar. Bilakis üniversiteler, gençleri sorumluluk bilinciyle hayata hazırlayan, onlara yaşamayı öğreten, kimlik ve kişilik kazandırmayı öz amacı benimseyen eğitim yuvaları, karakter ocaklarıdır.”
“DEĞER YARGILARININ ESKİ ÖNEMİNİ YİTİRDİĞİNİ HEP BERABER GÖZLEMLEDİK”
Rektör Polat, yazısının devamında koronavirüs sürecinde uzaktan eğitim ile ilgili değerlendirmelerde bulunarak; “Toplumsal sorumluluğun en güçlü tezahür mekânı olması gereken üniversitelerimiz, 2020 yılında oldukça sıkıntılı günlerden geçti. KOVİD-19 salgınıyla mücadele tedbirleri kapsamında uzaktan öğretimin zorunlu hale gelmesiyle birlikte hoca-talebe, usta-çırak ilişkileri, eski günleri özlemle yâd etmemize sebep oldu. Bu döneme görece hazırlıklı kurumlar öğretim faaliyetlerini nispeten daha verimli geçirirken, hazırlıksız yakalananlar ciddi anlamda sürecin gerisine düştü. Uzaktan öğretimde teknolojiyi sonuna kadar kullanma eğiliminde olan eğitim sektörü bulut bilişim, yapay zekâ, sanal gerçeklik, arttırılmış gerçeklik ve nesnelerin interneti gibi modern gelişmelerin yadsınamaz etkisini yakından tecrübe etti. Ancak öğrencileri sosyalleştiren, onları sorumluluk sahibi bireylere dönüştüren üniversite ortamının ne kadar önemli olduğuna, yüz yüze eğitimde hoca-talebe ilişkisinin doğal sonucu olan sıcak ilişkinin ve duygusal bağın yeni sistemde giderek zayıflamaya başladığına da şahit olduk. Hakları olan, esasen doya doya yaşamak için ciddi bir sınavı kazanarak aramıza katılan öğrencilerin üniversite deneyiminden mahrum kaldıklarını; dünyaya dair gerçekliğin, eşyayı tanımladığımız kavramlarla ilgili karşılıkların ve insanı varlık dünyasının efendisi kılan değer yargılarının eski önemini yitirdiğini hep beraber gözlemledik” dedi.
“CESARETLENDİRMEK ÖNCELİKLİ HEDEFLERİMİZ ARASINDA YER ALDI”
Polat, öğrencilerin sorunsuz mezun olmalarını ve sosyo- kültürel kazanımlardan yoksun kalmamaları için cesaretlendirmeleri öncelikli hedefleri arasında yer aldığını belirterek; “Muş Alparslan Üniversitesi dijital dönüşüm süreçlerini yakından takip eden, genç ve dinamik kadrosu ile güncel gelişmelere hızla adapte olan ve müfredat, öğrenci, akademisyen, idari personel ve fizikî mekân açısından dengeli bir kurumsal yapıya sahip olmanın avantajlarını kullanan bir üniversite olarak pandemi sürecini öncelikle en az zararla atlatan, bilahare zorlukları daha yükseklere sıçramanın zemini gören bir bakış açısıyla yoluna devam etti. Temel ilkemiz sorunsuz ve sürdürülebilir eğitim-öğretim faaliyetlerini diri tutmak olsa da öğrencilerimizin dış dünya ile kurdukları ilişkinin doğal seyrini zedelememek, psikolojik açıdan minimum etkiye maruz kalarak mezun olmalarını sağlamak ve sosyo-kültürel kazanımlardan yoksun yetişmemeleri için onları sürekli cesaretlendirmek de öncelikli hedeflerimiz arasında yer aldı. Vaktinde aldığımız tedbirler, salgın döneminde kazandığımız kabiliyetler ve atılan adımlara birimlerimizin içtenlikle sahip çıkması, geçtiğimiz yılın en büyük kazancı oldu. Öğrencilere yaklaşım tarzı itibarı ile “meselesine sahip çıkan”, “derdini seven” akademisyenlerin dokunduğu gençlerin mensubu bulundukları akademik birimlere minnet duyguları eşliğinde sahip çıkmaları ve derslerine dört elle sarılmaları da bizleri ayrıca sevindirdi. Vazifesini müdrik hocalarımıza müteşekkiriz. Basın-Yayın ve Halkla ilişkiler Müdürlüğümüz tarafından yılda iki defa neşredilen dergimizin sayfalarını karıştırdığınızda, bahse konu öğrenci merkezli eğitim anlayışına dair sayısız örnek göreceksiniz. Bu vesileyle kıymetli müdürümüz Öğr. Gör. Tuğba Adıgüzel’i ve özveriyle çalışan tüm basın-yayın ekibini yürekten kutluyor, 2021 yılının hepimiz için yeni fırsatlar sunmasını temenni ediyorum” ifadelerini kullandı.
Bültenin yeni sayısının hasbihal köşesinde “Malazgirt Savaş Alanının Tespiti, Tarihi ve Arkeolojik Yüzey Araştırması” projesinin yürütücüsü Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adnan Çevik ile proje üzerine konuşuldu. Akademik Gündem bölümünde “Cern’de Yolumuz Açık” ve “Öğretim Üyemiz Dünyanın En Etkili Bilim İnsanları Arasında Yer Aldı’’ başlıklı haberler yer aldı. Usta Gazeteci Coşkun Aral ile "Haber, Medya, Fotoğraf Belgesel Üzerine’’ başlıklı ve Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Hanifi Körkoca ile ‘‘İlimizde KOVİD-19 Pandemi Süreci Üzerine’’ başlıklı röportajlar ise bu sayının öne çıkanları arasında yer aldı.
