Muş Barosu, İstanbul Sözleşmesinin feshi için Danıştay’a iptal davası açtığına dair yazılı basın açıklaması yaptı. Yapılan yazılı açıklamada, İstanbul Sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle yürütmenin durdurulması talepli olarak Danıştay’a başvurulduğu belirtildi.
Yürütmenin durdurulması ve duruşma istemli Danıştay’a iptal davası açıldığı ifade edilen açıklamanın devamında; “Muş Barosu olarak 26 Nisan 2021 tarihinde 20.03.2021 tarih ve 31429 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, Kadınlara Karşı Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi (İstanbul) Sözleşmesi’nin Türkiye Cumhuriyeti bakımından feshine dair 19.03.2021 tarih ve 3718 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali konusu kararın dayanağı olan 9 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 3. Maddesinin hükümlerinin “uygulanmasını durdurma ve bunları sona erdirme ibarelerinin” Anayasa’ya aykırılığına ilişkin, yürütmenin durdurulması ve duruşma istemli Danıştay’a iptal davası açmış bulunmaktayız.”
“SÖZLEŞMEDEN ÇEKİLME HEM BU İŞ BİRLİĞİNE ZARAR VERECEK HEM DE ULUSLARARASI ALANDA TÜRKİYE AÇISINDAN OLUMLU OLMAYACAKTIR”
Sözleşmenin uluslar arası alanda Türkiye açısından olumlu olmayacağı ifade edilen yazılı açıklamada; “Kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddet ülkemizin ve tüm dünyanın en önemli meselelerinden biri iken, şiddetle mücadelenin hukuki temellerini zayıflatacak, şiddet eylemlerinin faillerini psikolojik olarak cesaretlendirecek, mağdurlarına ise korunmasızlık hissi verecek bu çekilme kararı, insan haklarının etkin biçimde korunması açısından kanaatimizce yerinde değildir. İstanbul Sözleşmesi kamu kurumları ve sivil toplum örgütlerinin görev alanlarını belirleyip, ulusal ve uluslararası iş birliğini teşvik eden bir düzenlemedir. Bugüne kadar bu sözleşme hükümleri çerçevesinde şiddetle mücadele açısından kurumlar arası iş birliğinde önemli mesafeler katedilmiştir. Kadına yönelik şiddetle ve aile içi şiddetle mücadelede en kapsamlı uluslararası belge olan bu sözleşmeden çekilme hem bu iş birliğine zarar verecek hem de uluslararası alanda Türkiye açısından olumlu olmayacaktır” denildi.
“ANAYASA MADDE 90’A GÖRE ULUSLARARASI ANTLAŞMALARIN ONAYLANMASI TBMM YETKİSİNDE VE KANUN HÜKMÜNDEDİR”
Açıklamanın devamında antlaşmaların onaylanmasının Türkiye Büyük Millet Meclisi yetkisinde ve kanun hükmünde olduğu belirtilerek; “Kadınların kazanımlarını korumak ve toplumsal yaşamı evrensel ilkelerden uzaklaştırmamak adına yargı kararı beklenmeksizin fesih kararından bir an önce geri dönülmesini bekliyoruz. Türkiye, İstanbul Sözleşmesinden Cumhurbaşkanı kararı ile değil, ancak TBMM kararıyla ayrılabilir. Nitekim Anayasa madde 90’a göre Uluslararası antlaşmaların onaylanması TBMM yetkisinde ve kanun hükmündedir. İstanbul Sözleşmesi temel haklar ve kişi hakları ile ilgili olup şiddet mağdurlarının haklarını düzenlemektedir. Anayasa’nın 104. maddesi açıkça temel hakların, kişilik hak ve ödevlerinin Cumhurbaşkanı kararı ile düzenlenmeyeceğini hüküm altına almıştır. Anayasal düzenlemeler çerçevesinde bakıldığında İstanbul Sözleşmesinden Kararname ile çekilmesi mümkün olmadığından İstanbul Sözleşmesinin yürürlülükte olduğu düşüncesindeyiz” ifadeleri kullanıldı.
