Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Muş İl Başkanlığı 7. Olağan İl Kongresi için Muş’a gelen Adalet ve Kalkınma Partisi AK Parti) Genel Başkan Yardımcısı ve Sakarya Milletvekili Ali İhsan Yavuz konuşma yaptı.
Genel Başkan Yardımcısı Yavuz yaptığı konuşmada; “Biz bir davanın neferleriyiz, eğer biz diğer partiler gibi sıradan bir parti hüviyetinde bir organizasyon olsaydın Türkiye’nin üzerine kurulan bu tuzakları boşa çıkartamazdık. Başımızda Recep Tayyip Erdoğan olduğu için zincirleri bir bir kırdık tuzakları bir bir boşa çıkardık. Onun için diyoruz ki biz bir dava hareketiyiz” dedi.
“SİZE NE KADAR HİZMETKÂRLIK YAPSAK AZDIR”
Yavuz konuşmasının devamında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın desteklerine vurgu yaparak; “Böyle kutlu bir davanın lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın arkasında kenetlenerek ve elinizden geldiği kadar güç vererek ya da ondan yük alarak yolumuza devam ediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımıza verdiğiniz destek için size ne kadar teşekkür etsek azdır. Size ne kadar hizmetkârlık yapsak azdır.
Bu kutlu davanın tek lideri olan Sayın Cumhurbaşkanımız başkaları gibi davranmıyor. Mesela birileri Avrupa ne der, batı ne der diyor, öyle olsa ne olur, böyle olsa ne olur diyor siyasetini ve gidişatını ona göre belirliyor. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Allah ne der diyor, Millet ne der diyor ve Allah’ın rızası söz konusuysa, milletin rızası söz konusuysa ölümü göze alıyor önümüzde istikbale doğru yürüyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın bize en büyük mirası nedir. Biliyor musunuz? Bu ülkeye kazandırdığı en önemli şey öz güvendir. Öğrenilmiş çaresizliği yerle bir etmesidir. Artık Sayın Cumhurbaşkanımızla şimdi ve ondan sonra bu toprağın insanları daha öz güveli olacak öğrenilmiş çaresizlik içinde sıkışıp kalmayacak” şeklinde konuştu.
“2003 YILINDA SİİRT SEÇİMİYLE İŞ DÜZELDİ”
Yavuz, konuşmasını şöyle sürdürdü; “O kadar çok prangalar kırıldı ki, o kadar çok tuzak boşa çıkartıldı ki bu ülkede, 2002 seçimlere gidilirken Sayın Cumhurbaşkanımıza konulan en büyük engellerden tuzaklardan birisi değimiydi. 2003 yılında Siirt seçimiyle iş düzeldi. Kapatma davasının bir adım öncesinde bir başörtüsü süreci yaşandı. Şubat 2008 Milliyetçi Hareket Partisiyle birlikte adeta cumhur ittifakının temellerini atarcasına sırt sırta verdik bir anayasa değişikliğine gittik. Anayasa değişikliği yapıldı, sadece başörtülü kızlarımız üniversite okuyacaklardı. Ondan önce başörtülü kızlarımız kampüse giremiyordu. Anayasa değişikliği yapıldı ama anayasa mahkemesi tarafından iptal edildi. O günkü anayasa değişikliğinin iptal edilmesi anayasaya aykırı yapıldı. Türkiye de Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğinde başörtüsü üniversitelerde de, okullarda da, kamuda da serbest, başı açık kardeşimiz nerelere gelebiliyorsa başörtülü kardeşlerimizde aynı yerlere gelebilir. Biz böyle bir liderden bahsediyoruz” ifadelerini kullandı.
