Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyon Başkanı Cevdet Yılmaz Muş Alparslan Üniversitesi (MŞÜ) Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Seminerlerine online katılım sağlayarak ‘Bölgesel Kalkınmanın Temel Dinamikleri’ konulu sunum gerçekleştirdi. Yılmaz, sunumunu yaptığı konuda üniversitelerin bölgesel kalkınmaları üzerinde durdu.
Çevrimiçi olarak düzenlenen seminere Muş Alparslan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fethi Ahmet Polat, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yaşar Karadağ, Fakülte Dekanları, akademik ve idari personeller, sanayi, teknoloji ve kalkınmadan sorumlu yetkililer ve öğrenciler katıldı.
“KALKINMA KAVRAMLARININ İNSAN VE SERMAYE ÜZERİNDE DEĞERLENDİRİLMELİ”
Kalkınma kavramlarının insan ve sermaye üzerinden değerlendirilmesi gerektiğini de ifade eden Yılmaz; “Kalkınma konusu nesiller arası adaleti sağlayan en önemli unsurlardan biridir. Bölgesel kalkınmanın hem genel kalkınmada dünya ile rekabetin sağlanması adına hem de ülke içerisinde bazı dengesizliklerin giderilmesi bakımından önemli bir husustur. Kalkınma kavramlarının insan ve sermaye üzerinde değerlendirilmesi gerekir. Mevcudu korumaya hep gayret etmeliyiz, fakat bu yeterli değildir. Ülkenizi bir cazibe merkezi haline getirip nitelikli beyinleri ülkenize cezbetmelisiniz. Osmanlı’ya baktığımızda bunun sanatta, bilimde, daha birçok alanda başarılı bir şekilde uyguladığını görüyoruz” dedi.
1 MİLYAR LİRANIN ÜZERİNDE BÖLGEYE ÖNEMLİ YATIRIM
Yılmaz konuşmasının devamında sermaye konusuna değinerek, sermayenin iş ve yaşam ortamlarıyla doğrudan alakalı olduğunun vurgusunu yaptı. İşin yapıldığı yerde güven, huzur, fiziki altyapı gibi hususların öneminin dikkat çeken Yılmaz, terörün her zaman sermayeyi kaçırdığını ve terörün sona ermesinin yabancı sermayeyi çekmek açısından hayati olduğunu altını çizdi.
Fiziki altyapı konusunda Sütaş’ın hali hazırda yapıyor olduğu 1 milyar liranın üzerindeki Bingöl tarım yatırımını örnek gösteren Yılmaz; “Bingöl havalimanı, duble yol ulaşımı ve üniversitenin varlığı, Sütaş’ın yatırım yapmasında çok önemli rol oynamıştır. Kurumlar ve teşviklerle ilgiliydi. Doğu Anadolu Projesi (DAP) ve 26 adet kalkınma ajansı ile hem bölgesel yatırım potansiyel analizlerinin ve yatırımcılara ilgili tanıtımların yapılması hem de maddi ve proje kapsamlı desteklerin verilmesi gibi faaliyetlerin yürütüldü. Türkiye’nin 6 bölgeye ayrılarak, Doğu’nun 6. teşvik bölgesi olması nedeniyle ciddi yatırımlar yapıldı. Üniversitelerin hem genel hem de bölgesel kalkınma hususlarında çok önemli roller üstleniyor. Üniversitelerin en önemli 2 rolü olan eğitim ve bilgi üretmek rollerinin dışında, kalkınma rolü de vardır ki, hem katma değer üretmek hem var olan problemleri çözmek hem de bölgesel potansiyel dinamizmini harekete geçirebilmek için bu rolünü aktif olarak kullanması kalkınma için temel şartlardan birisidir” şeklinde konuştu.
“AGROPARK PROJESİ HABERİNDEN DOLAYI MUTLUYUM”
Katılımcıların soruları ile devam eden seminer, Rektör Prof. Dr. Fethi Ahmet Polat, Yılmaz’a hem bölgeye hem de Muş Alparslan Üniversitesine sağladığı desteklerden dolayı teşekkür dileklerini iletti. Rektör Polat, Muş Alparslan Üniversitesinin hayvancılık alanında pilot üniversite olduğuna vurgu yaparak, bakanlıklar ve YÖK arasında koordinasyon mekanizması oluşturmaya yönelik çalışmaların olması halinde sahaya yansımalarının çok daha büyük olabileceğine dair düşüncelerini Yılmaz’a sundu. Bu konunun oldukça önemli olduğunu ve mutlaka bu koordinasyonun başarılması gerektiğini ifade eden Yılmaz, Muş Alparslan Üniversitesinin bölgesel kalkınma odaklı misyonunu yerine getirmek noktasında hayata geçirdiği AGROPARK projesinden haberdar olmaktan da mutluluk duyduğunu dile getirdi. Yılmaz, konuşmasında her üniversitenin belirli alanlara özel ilgi göstermesinin ve o alanlarda en iyi olmasının öneminden değinerek, üniversitelerin bölgeleri ve olanakları dâhilinde spesifikleşmesinin doğru bir strateji olacağını söyledi. Doğu üniversitelerinin yurt dışından dahi öğrenci çekebilecek prestijli bölümlere sahip olması gerektiğini düşündüğünü ifade eden Yılmaz, Bu konuyla ilgili çalışmaların yapılması gerektiğini, devletin bölgesel ve genel kalkınmanın lehine olması nedeniyle bölgeye pozitif ayrımcılıklarda bulanacağına dikkat çekti.
“ÜNİVERSİTELER ÖZEL SEKTÖRLE BULUŞUP ÇALIŞABİLMELİ”
Yılmaz konuşmasının devamında; “Artık bölgesel kalkınma kavramı, köy düzeyine inmiş durumda. Baktığımızda her bölgenin kendine göre bir potansiyeli, diğer bölgelere nispeten avantajları ve üstünlükleri mevcuttur. Bu noktada değil ilçelere, köylere kadar inme planları yapılmalıdır. Kalkınma ajanslarımız, üniversitelerimiz ön ayak olmakla birlikte hem kamu hem de özel sektör bu alanda ortak bir noktada buluşup çalışabilmeli; analiz, fizibilite çalışmaları, organizasyon ve proje gerçekleştirimi gibi kalkınma hamlelerini beraberce yapabilmelidir” dedi.
