Çok kıymetli öğretmenlerimden özür diliyorum. Ve her zaman saygıyla önlerinde eğildiğim hamal ağabey ve kardeşlerimden de özür diliyorum, amacım onları rencide edip hakir görmek değil hâşâ.
Böyle bir başlık atmamın sebebi, yıllarca KPSS denen illetten bir türlü yeterli puanı alamayıp, ücretli öğretmenlik yaparak, kadrolu öğretmenlerin yerini dolduran, üniversite mezunu arkadaşlarımıza dikkat çekmek. Sosyal hakları yok denecek kadar az. Sigorta primleri bile günlük birkaç saat üzerinden yatan çok değerli hamal öğretmenlerimiz. Asgari ücretin altında (es kaza anca asgari ücret kadar aldıkları oluyor tabi bazen) bir maaşla kıt kanaat geçinmeye çalışırlar. Kadrolu öğretmenin gitmek istemediği en ücra, en ıssız dağ köylerinde bu mesleği icra ederlerken bile, acaba yarın kadrolu öğretmen atanır mı buraya, atanırsa ben başka bir yerde görev alır mıyım tereddüdüyle yaşayan hamal öğretmenlerimiz. Gel denilince gelen, git denilince elinin tersiyle itilen yine onlar, yani hamal öğretmenlerimiz. Bir bakkal çırağının ya da bir lokanta da komilik yapan bir ferdin bile okuyup da senin gibi boş olacağıma okumam bu tür işlerde çalışırım deyip hor gördüğü, öğrenci velilerinin aman boş ver bu da vekil öğretmen deyip küçümsediği hamal öğretmenlerimiz. Daha sayayım mı, ne dersiniz? Sayfalarca doldurabilirim yazarsam. Lakin bu kadarı da yeterli anlayanlar için. Malum atasözünde ki gibi. ?Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az.?
Bir başka konu ise, ücretli öğretmenlik atamalarında tecrübeye ve öğretmenlik vasıflarına uygunluk göz ardı edilerek yapılan atamalarda. Öğretmenlik kutsal bir meslek, bunu hiç kimse inkar edemez. Fakat bu mesleğin kutsiyetini küçümseyen insanların da bu görevi idame ettirmemeleri gerektiği kanaatindeyim. Ayrıca ücretli öğretmenlik atamalarında tecrübeye bakılması gerektiğini düşünenlerdenim. Çünkü hamal öğretmenlerimiz (pedagoji formasyon almayanlar için ) formasyonu çekirdekten yaşayarak almış oluyorlar zaten. Tabi bu konuda hepsi için aynı genellemeyi yapmıyorum. Çünkü yıllarını bu mesleğe vermiş oldukları halde sırf boş kalmayayım, aman 3-5 kuruş veriyorlar zaten ne diye uğraşayım bu öğrencilerle, diye düşünen zihniyettekilerin de tespit edilip anında görevlerine son verilmesini ve bir daha da bu görevi almamalarının sağlanmasını da isterim. Çünkü bunların kendilerine faydası yok. Çocuklarımıza nasıl faydaları olsun (bu zihniyetteki insanlarda tahminimce ?1 ( bin de bir ) bile değildir). Bu yüzden böyle bir ölçüt ya da sıralama adına her ne derseniz deyin, getirilmesi kişisel kanaatimdir.
Yazımı Hz. Ali Radiyallahu anh´e atfedilen bir sözle bitirmek istiyorum. ?Bana bir harf öğretenin, kırk yıl kölesi olurum.? Ücretli de, hamal da olsalar, çocuklarımıza sonuçta bir şeyler öğretmiyorlar mı? Sizce saygıyı hak etmiyorlar mı? Onların da sosyal ve üniter bir devlette bazı hakları yok mudur? Yorumu sizin, muhasebesini ise vicdanınız yapsın. Allah´a emanet olun. Kalın sağlıcakla.
