Doç. Dr. Zeliha Tekin


DÜN BİTTİ, BUGÜN YAŞANIYOR, YARININ İSE NE OLACAĞINI BİLMİYORUZ

TEKİN’CE KÖŞE YAZISI


Dün akşam sosyal medyada sıkça rastladığım ve her seferinde üzerinde derinlemesine düşünmeden hızlıca geçtiğim anonim olan bir yazıyı dikkatlice bir kez daha okudum. Meğer yazı, hayatı ne kadar güzel özetliyormuş: “Hayattan ne istediğimizi yalnızca siz biliyorsunuz. Hayat size sunulan ve bulmuş olduğunuz bir şey değil, yarattığınızdır. Varoluşunuz ve fırsatlar başarılı, mutlu bir hayatın anahtarlarıdır.” Bu yazıyı sizinle paylaşmak isterim:

“60 yaşını çoktan geride bırakmış 70 yaşına merdiven dayamış olan arkadaşlarımdan birine kendinde ne gibi değişiklikler hissettiğini sordum. Bana şu cevabı verdi: Ailemi, kariyerimi ve pozisyonumu sevdiğim yılların ardından, şimdi eski arkadaşlarımı sevmeye başladım. Bir atlas olmadığımın farkına vardım. Dünyayı omuzlarımda taşımam gerekmiyor. Meyve, sebze satanlarla pazarlık yapmayı bıraktım. Sonuçta, birkaç kuruş fazla ödememle cebimde bir delik açılmayacağını biliyorum ama o birkaç kuruş, zavallı adamın kızının okul masraflarını ödemesine yardımcı olabilir. Taksi şoförüne ödeme yaptığımda, para üstünü almıyorum. Ekstra para kazanmak yüzüne bir tebessüm kondurabilir. Ne de olsa benden çok daha fazla yoruluyor.

Yaşlılara “Bu hikâyeyi anlatmıştınız" demeyi bir kenara bıraktım. Ne de olsa, bu hikâyeler hatıralarını canlandırmalarına ve geçmişi tekrar yaşamalarına yardım ediyor. İnsanları hatalı olduklarında bile düzeltmemeyi öğrendim. Ne de olsa, herkesi mükemmel yapma sorumluluğu bana ait değil. Huzur mükemmeliyetten çok daha önemli. Cömertçe ve bolca iltifat ediyorum. Ne de olsa, bu yalnızca karşımdakine değil, benim de ruh halime iyi geliyor. Giysilerimdeki kırışıklığı ya da bir lekeyi dert etmemeyi öğrendim. Sonuç itibariyle, kişilik görünüşten daha önemlidir. Benden farklı kişilerle tartışmaktan kaçınıyorum. Ne de olsa, onlar iyi ilişkiler yürütmenin önemini bilmiyor olabilirler ama ben biliyorum. Beni kirli oyunlarıyla saf dışı bırakmak isteyen biri olduğunda, sakinliğimi koruyorum. Sonuçta, ben ne kirliyim ne de kimseyle bir yarış halindeyim. Duygularımdan utanmamayı öğreniyorum. Ne de olsa, beni insan kılan duygularım. Bir ilişkiyi koparıp atmaktansa egomu bir kenara bırakmanın daha iyi olduğunu öğrendim. Sonuçta ego tek başıma olmama neden olacakken ilişkiler asla yalnız kalmamamı sağlar. Her günü son günümmüş gibi yaşamayı öğrendim. Ne de olsa, öyle de olabilir. Beni mutlu eden şeyleri yapmayı öğrendim, ne de olsa ben kendi mutluluğumdan mesulüm, başkasınınkinden değil”

İçinde bulunduğunuz an’ı tam olarak yaşamanız ve yaşamın bir parçası olmanız dileğiyle…