Muş Basın Muş Basın


ERKEĞİN KAHPESİ!


(Öncelikle siz değerli okuyucularımızdan, böyle bir başlık altın da, yüreğimi kor gibi dağlayan hezeyanlarımı, nahoş ifadelerle anlatmak zorunda kaldığım için özür diler ve affınıza sığınırım.)

Bazıları, başlığı görünce homurdanmaya başlamışlardır bile. Bu adam ne diyor, erkeğin kahpesi mi olurmuş diye.

Evet olur.

Kahpelik lafzı, her ne kadar da, edep ve ahlak dışı davranan kadınları ifade etmek için kullanılsa da, aslında,  erkeğe özgü bir kavramdır. Çünkü; kadını bu tür bir yola sürükleyen ya da sürüklenmesine vesile olan yine bir erkektir. Ya kocadır, ya kardeştir, ya babadır, ya üvey babadır, ya da, ya da, ya da diye örnekler çoğaltılabilir.

Kaldı ki, son zamanlarda artan taciz - tecavüz olaylarının, ağzı süt kokan küçük bebeklere bile reva görülen şerefsizliklerin arkasından, her seferin de erkek sıfatına bürünmüş bir hayvanın çıkması ise, bunun en büyük kanıtıdır.

Gün geçmiyor ki, bu tür bir haberle içimiz parçalanmasın. Hamile bir kadına tecavüz edip kadını ve çocuğunu öldüren canilere mi, üniversite okuyan bir öğrenciyi kaçırıp, nefsini hoş ettikten sonra yakan canavarı mı, yoksa daha konuşamayan bir süt bebesinin ırzına geçip, onu öldürdükten sonra, bebeğin ailesi ile pişkin pişkin arayan hayvanı mı, detayları ile anlatıp, içinizi yeniden yakayım.

Peki bu yaratıklara, başlıkta ki sıfatı kullanmışım çok mu. Bence değil.

Fakat bunları bekleyen öyle bir son var ki, akıllara zarar. Yakalanıp, mahkeme tarafından suçlu bulundukların da, cezaevine götürülmek için daha yoldayken, neden cezaevine düştükleri haberi, oradaki kader mahkumu kardeşlerimize çoktan uçmuştur. Bu kahpeliği yapanları, dört gözle bekliyorlardır. Bunu yapan mafyaymış, aslanmış, kaplanmış hepsi boş. Ölmek için can atacaklardır. Ama ölemeyeceklerdir. Koğuşlarına götürülüp, bavullarını bıraktıktan sonra, dünyadaki cehennemlerine hoş gelmiş olacaklardır. Cehennemi yaşattıkları ailelerin cehennemlerinden daha beter bir cehenneme, düşmüş olacaklarının sinyallerini almaya başlarlar. Görüş günlerin de bu şerefsizliği yapanların en kral kabadayısı bile, kanlarına girdikleri o küçük kız çocukları gibi hüngür hüngür ağlayıp, ölümü istediklerini dile getireceklerdir, görüşlerine gelenlerine. Şiddet neymiş, dehşet neymiş, bir fiil yaşayarak öğreneceklerdir. Ölmek için fırsat kollayacaklardır. Ama, onların ölmemeleri için bir çift göz, muhakkak suretle onları takip edecektir. Yok öyle kolay ölüm.  Her seferinde soyunun diyecekler. Anadan üryan soyunacaklar. Sonra taciz başlayacak. Ve makatlarına kadar bakılacak. Bu işlemler bitince hadi geç koğuşuna yat diye, düşünülmesin. Öyle koğuşlara gönderilirler ki, ya da koğuşlarında öyle insanlar olur ki, bu insan müsveddelerini kendilerine kadın diye alıp, o şekilde kullanılırlar. Evet ölüm kurtuluş. Ama yok öyle kolay ölüm. Bu kahpeler, inanın sırf kendilerini öldürmek için bağırsaklarını çıkarıp, kendilerini boğmak isteyeceklerdir.

Yeri gelmişken, hapishanelere kaderin sillesini yiyerek düşmüş, kader mahkumu kardeşlerimize de buradan selam ve saygılarımı yolluyorum.

Bu tarz bir kahpeliğe maruz kalmış analar babalar, müsterih olsunlar. Belki acıları dinmez ama, bilsinler ki o şerefsizlerin yanına kesinlikle ne bu dünya da, ne de ötekinde kar kalmayacaktır.

Onlar bilmezler mi ki, ilk tesettür ayeti de erkeklere inmiştir. 

?Mü´min erkeklere söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. Bu davranış onlar için daha nezihtir. Şüphe yok ki, Allah onların yaptıklarından hakkıyla haberdardır.? Nur-30.

Hak Teâlâ bizi, Hakkı hak bilip, hakkı yaşayanlardan eylesin. Bizi nefsimize köle etmesin. Kalın sağlıcakla.