Doç. Dr. Zeliha Tekin


EVRENDE HER ŞEY SANA GERİ DÖNER

TEKİN'CE KÖŞESİ


Albert Einstein’a ait olduğu söylenen bir söz vardır: “İnsan, ağzından çıkan kelimelerin ve beyninden geçen düşüncelerin, bütün evreni dolaşıp tekrar ona geri döndüğünü bilse, eminim çok daha dikkatli olurdu.” Aynı doğrultuda Yogi Bhajan da: “Ağzınızdan çıkan her söz 12 yıl içerinde size dönmek zorundadır ve 7 yıllık dönemde ise hayatımızı etkilemek zorundadır bu doğanın kanunudur” demiştir. Söylenen sözler dile gelir ve yine sizde vücut bulur. Yani başkaları için düşündüğünüz iyi ya da kötü düşünceler, beslediğiniz hisler yansıma yapar, enerjisiyle birlikte size geri döner. İyiye, iyi; kötüye, kötü…Yani çevremizdeki insanlar hakkında ne düşünüyorsak aynı frekansta olan enerjiyle onları kendimize çekeriz, biriktiririz.

Yaydığımız iyi ya da kötü enerji, isteklerimizi ya da korkularımızı gerçekleştirme yeteneğine sahiptir. Bu yasayı çoğu insan bilemez ya da idrak edemez. Sözgelimi, her zaman küçük düşünen insanlar hep korkularla uğraşırlar. Korkularını, hayatının odak noktası yaparlar ve korktukları başlarına gelir. Korkunun kaynağı hayatımızdaki belirsizliklerdir ve belirsizlikleri üreten yer de aklımızdır. Aklımız, sürekli olarak korktuğumuz şeyleri görüntülüyorsa eğer bu korkuların da üstesinden gelemeyiz. Yani, “başarısız olacağım” şeklinde yola çıkarsak eğer elbette ki aklımız başarısızlığı resmeder ve başarısız oluruz. Sonuçta, insanlar akıllarını ve hislerini tamamen kontrol altına alamazlar fakat negatif düşüncelerini değiştirerek hayatlarının kalitesini artırabilirler.

Düşünce detoksu yapmalıyız ki düşüncelerimizdeki karartı yok olsun. Kelime detoksu yapmalıyız ki kötü sözler ve dilekler dönüp dolaşıp bizi bulmasın. Değil başkasına sarf edeceğimiz sözler, kendimize söyleyeceğimiz sözleri bile tartıp söylemeliyiz. Kelimelerimizi seçerek konuşmalıyız. Buddha’nın dediği gibi: “Her şey yükselir ve sona erer.” Fani olan bu dünyada elde ettiğimiz her başarı, mutluluk veya her üzüntü belli süreliğine devam eder, sonra geçip gider. Başarılar, zenginlikler de bir yere kadardır. Hayatımızda hep başarılı olabiliriz ama bu başarıların hazzını bir yere kadar duyabiliriz, tadını bir yere kadar alabiliriz. Sonra denge yasası devreye girer ve başarı hissimiz rutine döner, sonra da başarılarımızdan ekstra haz almamaya başlarız. Bu yüzden daima dengeyi bulmamız ve olumlu düşünme konusunda akıl egzersizleri yapmamız gerekir. 

Olumlu bir insan ayakkabıları çalınınca “ayaklarım var” diyebilen insandır. Sokrates