Hayat sıfır toplamlı bir oyundur. Nasıl mı?
Bir gününüz çok verimli geçebilir, bir gününüz çok verimsiz geçebilir; bir sınavda başarılı olabilirsiniz başka bir sınavda başarısız olabilirsiniz. Bir gün mutlu olabilirsiniz bir gün hüzünlü olabilirsiniz. Gelin bu sıfır toplamı, oyun kuramına ya da başka bir ifade ile sıfır toplamlı oyun kuramına göre örneklerle açıklamaya çalışalım:
Bir işiniz var (1) ama sevmiyorsunuz (-1) =0
Yaşıyorsunuz (1) ama istediğiniz gibi değil (-1) =0
Hayatınızda birçok insan var (1) ama sizin seçtikleriniz değil (-1) =0
Bir kimliğiniz var (1) ama sahte hissediyorsunuz (-1) =0
İstedikleri gibi yaşadınız (1) ama pişmanlıklarınız ve kaçırdığınız fırsatlar var (-1) =0
Çok başarılısınız (1) ama yüksek bedeller ödediniz (-1) =0
Hayattasınız (1) ama bir gün öleceksiniz (-1) = 0
Oyun kuramında bir katılımcının kazandığı ya da kaybettiği kullanım değeri, diğer katılımcıların kazandıkları ya da kaybettikleri kullanım değerleriyle dengelenmektedir. Tüm katılımcıların toplam kazançları ve toplam kayıpları üst üste konduğunda eşitlik söz konusu olacaktır yani toplam kazanımlardan toplam kayıplar çıkarıldığında sonuç sıfır çıkacaktır.
Anlayacağınız
Kazananı yoktur! Kaybedeni vardır bu hayatın.
Herkesi geçseniz bile yarışı kazanamazsınız; çünkü hayatın birincisi yoktur.
Ama…
Varlığınızla şereflendirdiğiniz hayatta toplamı sıfır olan bir oyun oynarsınız, var olma ve kaybolma arasında oynanan. Bu oyunu bilinçli ve haz alarak oynarsanız hayatı gerçekten yaşamış olursunuz. Şayet oyunun kurallarını bilmez, sırf oynamak için de oynarsanız tıpkı körebe oyunundaki ebe/körebe gibi son nefesinize kadar gözü bağlı yaşarsınız. Tıpkı Leonardo Da Vinci’nin dediği gibi: “Üç sınıf insan vardır: Görenler, gösterildiğinde görenler ve görmeyenler”
Daima görmeniz dileğiyle….
