Doç. Dr. Zeliha Tekin


İNSANIN EN İYİSİ…

TEKİN’CE KÖŞE YAZISI


> Yükseklik istedim, alçak gönüllülükte buldum,

> Baş olmak istedim, bilgi sahipliğinde buldum,

> Keramet istedim, takva ve ibadette buldum,

> Rahatlık istedim, kıskançlığı bırakmakta buldum,

> Yardım istedim, sabır ve tevekkülde buldum,

> Şükür istedim, rıza ve kanaatte buldum.

 

Hz. Ali’nin sözleriyle başlamak istedim bu haftaki yazıma. Hz, Ali’ye göre tüm alem insanda gizlidir. Dağ gibi incir ağacı, nokta gibi olan incir çekirdeğinin içindedir.

Karşınıza çıkan herkese sorun: “İyi insan kimdir? İyi insan nasıl olmalıdır?” Evrensel bir “iyi insan” tanımı yapılabilir mi yoksa bu tanım kişiden kişiye, durumdan duruma, ülkeden ülkeye değişir mi? İyi insan-iyi Müslüman hangi sıfatları taşımalıdır? Bakın ne güzel cevaplamış bu soruyu Hz. Muhammed: “Ne mutlu şahsiyetini yitirmeden tevazu gösterene ve zillete sürüklenmeden nefsini alçaltabilene, helalinden biriktirmiş olduğu maldan hayır hasenat yapabilene, ikram ehliyle beraber olabilene, muhtaçlara merhamet edene. Ne mutlu nefsini zelil görebilene, kazancı helal olabilene, gizli hali de aşikâr hali de çok güzel olabilene, insanlara kötü davranmayana. Ne mutlu bildiğiyle, öğrendikleriyle hayatını sürdürebilene, malının bir kısmını infak edebilen çok konuşmayıp dilini tutabilene.

Dünya ve içindekilerin yaratıcısı, ilk ve tek sahibi, Allah’tır. Misafir olarak geldiğimiz her şeyin birbirine bağlı olduğu şu fani dünyada iyiyi ve kötüyü; hayır ve şerri hür irademizle seçecek olanlar bizleriz. Kim iyilik yaparsa kendi lehine, kim kötülük yaparsa o da aleyhinedir.

Herkes için aynı derecede iyilik isteyen, merhametli, sonradan görme olmayan, dedikodu yapmayan, benmerkezci olmayan, sırtını ilmine dayayan, ahlaklı, hedeflerinizi küçümsemeyen, kıskanç ve kibirli olmayan herkese selam olsun…