Tahsin ÖTGÜÇ - Emekli Müftü


İSLAMDA EĞİTİM VE ÖĞRETİM

KONUK YAZAR


İslam’da okuyup öğrenmeye, öğrendiklerimizi uygulamaya koymaya, yani eğitime büyük önem verilmiştir. Peygamberimiz(sav) efendimiz ”İlim tahsil etmek için evinden çıkıp giden dönünceye kadar Allah yolundadır” buyurmuştur. Riyazüssalihin.  İlim tahsili ile meşgul olmanın Allah yolunda cihat emek mesabesinde olduğu vurgulanmıştır. Okuyup öğrenmeden gerçek bilgiye sahip olmak mümkün değildir. Bilgi ve kültür, insan hayatı için olmazsa olmaz olan nimetlerdir. Neyin doğru, neyin yanlış, neyin hayır, neyin şer olduğunu anlamak için bilgiye ihtiyaç vardır. Bilgiye ulaşmanın yolu okuyup öğrenmekten geçmektedir. İslam’ın ilk emri oku olmuştur. Peygamberimize peygamberlik müjdesinin verildiğinde, Alak suresinde nazil olan ilk beş ayetinde Yüce Allah, Peygamberimize hitaben “Yaratan Rab’ının adıyla oku. O, insanı bir kan pıhtısından yarattı. Oku, Rabbın sonsuz kerem sahibidir. O Rab ki, kalemle yazmayı öğretti. İnsana bilmediği şeyleri öğretti.” Buyurdu. Öğrenmenin yaşı yoktur. Hayatta olduğumuz sürece, bilmediklerimizi öğrenmek, bildiklerimizi pekiştirmek için çaba sarf etmek geleceğe güvenle bakmak bakımından o denli önemlidir.

Yüce Allah kuranında, ”De ki, Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?. Ancak temiz akıl sahibi olanlar anlar.” Buyurmuştur. Zümer, 8. Bilenle bilmeyen, inananla inanmayan, inandığını yaşayanla yaşamayan bir olur mu?. Doğru konuşanla yalan konuşan, işini doğru yapanla, yapmayan aynı kefeye konmayacağı gibi, gerçek bilgiye ulaşıp, bilgi ve kültürünü yaşamla buluşturanla, buluşturmayan aynı olmayacaktır. Toplum nazarında ilmiyle amil olanlar saygı görecek, söylemiyle eylemi aynı olmayanlar bundan mahrum kalacaklardır. Okuyup öğrenmek, ilim tahsil etmek ne kadar önemli ise, elde edilen bilginin paylaşılması, bilginin hayatla buluşturulması o denli önemlidir. Değilse, yaşanmayan, paylaşılmayan bilgi, insan üzerinde yük olmaktan öteye gidemez. Biliyorum ama yapamıyorum. Doğruluğun, dürüstlüğün iyi olduğunu biliyorum, fakat yapamıyorum veya yerine getiremiyorum, bahaneleri kimseyi sorumluluktan kurtaramaz. Bilgiler, insanı doğrulara, gerçeklere götürmesi gerekir.

Peygamberimiz (sav) efemdiniz,” İlim talep etmek beşikten mezara kadar” buyurmuştur. Riyazüsalihin. Okuyup araştırmanın, bilgi sahibi olmanın, zamanı kitap okuyarak değerlendirmenin yaşla bir bağlantısı olamaz. Sağlığımız yerinde olduğu müddetçe, okumaya, zamanı müspet manada değerlendirmeğe önem verilmelidir. Emekli oldum, yaşım ilerledi, bizden okumak geçti, söylemleri doğru değildir. İnsan yeni şeyler öğrendiğinde mutlu olur, geleceğe güvenle bakar. Kişi okudukça, yeni şeyler öğrendikçe zindeleşir. Karamsarlıktan kurtulmuş olur. Peygamberimiz (sav) efendimiz,” İlim tahsilinde öğretenle, öğrenen aynı mesabededir” buyurarak öğrenci ile öğretmenin öğretim esnasında kullandıkları zamandan dolayı aynı değere, aynı mükâfata sahip olduklarını vurgulamaktadır. Öğrenci bilgi talebinde, öğretmen bilgisini paylaşmak için zamanı kullanmaktadır. Bundan dolayı her ikisi de mana yönünden aynı durumdadır.

İslam’da ilme, bilgiye önem verilirken, cehalet, cahillik yerilmiştir. Toplum içinde ulu orta konuşmak, bilgi sahibi olmadığı konularda ahkâm kesmek, cahilliğin alametidir. Genelde bilgi ve kültür eksikliği olan kişiler, cesaretli olurlar. Yalan mı, doğrumu diye düşünmeden konuşur veya eylemde bulunabilirler. Toplum bu durmadan rahatsız olsa da onların umurunda olmaz. Günümüzde olduğu gibi. Yalan haber yapılır, sonra doğru olmadığı tespit edilse bile, özür dileme veya tekzip etme ihtiyac bile duymazlar. Yüce Allah kuranında” Sen yine de affa sarıl, iyiliği emret ve cahillerden yüz çevir. Buyurmuştur. A’raf,199. Cehalet, cahillik topluma zarar getirir. Huzur ve güven duygusunu zedeler. Gerçek ilim ve bilgiye sahip olup yaşantılarını bu ahvalle sürdürenler, toplumda saygı ve sevgi görürler. Söylem ve eylemlerinden dolayı kendilerine değer verilir. İlim sahibi meyvesi olan ağaca benzer, ağır başlı olur. Gerektiğinde konuşur, lüzumsuz kelam etmez. Bu tip insanlar toplumda huzurun, birlik ve beraberliğin oluşmasına vesile olur. Bu bakımdan ilime, bilgiye ulaşmak için, okuyup yazmaya, eğitim ve öğretime büyük önem verilmiştir. İnsan için gerekli olan dini ve dünyevi eğitim ve öğretimin beraber yürümesi o denli önemlidir. Çünkü insan, fiziken ve ruhen bir varlıktır. Ruhun gıdası da maneviyattır. Bu vesileyle 2022- 2023 eğitim ve öğretim yılının hayırlı olmasını diliyorum.