Günlerden bir gün Azrail bir adamın karşısına çıktı ve ona son günü olduğunu söyledi. Adam korkmuş bir vaziyette Azrail’e hazır olmadığını söylese de Azrail adama ölecekler listesini göstererek ilk sırasında kendisinin olduğunu söyledi. Adam da gitmeden önce Azrail’e birlikte kahve içmeyi teklif etti. Azrail’in teklifini kabul etmesi üzerine adam kahveye uyku hapı attı ve onu Azrail’e ikram etti. Azrail derin bir uykuya dalmışken adam ölüm listesini aldı ve ismini ilk sıradan silerek en sona yazdı. Bir müddet sonra Azrail uykudan uyandı ve adama şöyle dedi: “Sen, bugün bana çok iyi davrandın üstüne de kahve ikram ettin ve şefkatinin karşılığında ben de işime listenin sonundan başlayacağım.”
Bu haftaya da bu hikâye ile başlayayım istedim, girift kavramlar olan ve hepimizin kafasında soru işareti bırakan planlama, cüzi irade, nasip, kısmet ve kaderin önemini vurgulamak adına. Neden iç içe geçmiştir bu kavramlar, şöyle izah edeyim. Hikâyede vurgulandığı gibi bazen ne yaparsanız yapın ne planlarsanız planlayın her şey olacağına varır. Kaderinizi yaşarsınız. Allah, kulu için bir şeyi kısmet etmiş, kaderine yazmış ise nerede olursa olsun, kimin elinden gelirse gelsin, sahibini bulur. Allah, takdir de nasip de etmemişse ne yaparsanız yapın ne kadar çabalarsanız çabalayın onu elde edemezsiniz.
Diğer taraftan oturduğunuz yerden de rızık, başarı, aş, iş sizi bulmaz. Bunun için çaba sarf etmeniz, mücadele etmeniz ve işi oluruna bırakmadan ne yapacağınızı, ne zaman yapacağınızı bilmek adına cüzi iradenizle plan yapmanız gerekir. Planlama, yalnızca takvimleme, günü, saatlerle bölümlere ayırmak demek değildir. Plan yapmak demek düşünmek, tasarlamak, özel yaşamınızı ve iş yaşamınızı orantılı bir şekilde dengelemek demektir.
İşte nasip-kısmet-kader ve plan detayı DNA molekülü gibi birbirine sarılmış bir çift sarmala benzer. Birbirlerinin içine geçmiş ve birbirlerini tamamlayan.
Siz planlı bir şekilde hayat sınavına hazırlanırsınız ama hayatın, cevaplarını bir saate sığdıramayacağınız kendi sınav yöntemi vardır. Üstelik sizin çalıştığınız yerden de sormaz sorularını. Her insanın varlığı bir sebebe bağlıdır. Sizin sebebiniz de Allah’tır.
İngiliz şair ve mistik Francis Thompson’un aşağıdaki dizelerine merhaba o zaman.
Her şey,
Uzak ya da yakın
Birbirine bağlanmış
Gizlice, ölümsüz bir el tarafından
Tek bir çiçek bile yapamazsın
Bir yıldızı yerinden oynatmadan
