Doç. Dr. Zeliha Tekin


KRİZ YÖNETİMİ İLE KRİZLERİ FIRSATA ÇEVİREBİLMEK

TEKİN’CE KÖŞE YAZISI


 

Japonlara göre kriz, kargaşa ve fırsat kelimelerinden ibarettir. Gerçekten de krizin iyi yönetilmediği zaman kaosa sürüklenme, daralma, küçülme, iflas ve kapanma gibi sonuçları varken, iyi bir kriz yönetimiyle büyüme, karlılık, pazara girme, pazar payında artış gibi fırsatlar yakalanabilmektedir. Tıpkı 2001’de ülkemizde yaşadığımız krizde, insanların ekonomik ürün arayışı sonucunda ortaya çıkan Simit Sarayı örneğinde olduğu gibi. Simit Sarayı, 2001 krizinin sembol markası olarak yaşanan krizi fırsata çevirmiştir.

Kriz, tehdit edici koşula müdahale edebilme yetersizliğidir. Kriz, önceden beklenilmeyen ve sezilemeyen, örgüt tarafından çabuk ve acele yanıt verilmesi gereken, örgütün önleme ve uyum mekanizmalarını yetersiz hale getirerek, mevcut değerlerini ve amaçlarını tehdit eden gerilim durumudur Krizin dış faktörlerden (doğal afetler, ekonomideki belirsizlik, teknolojik yenilikler, yasal düzenlemeler, toplumsal faktörler ve rakipler) ve iç faktörlerden (yetersiz yönetim, iletişim engelleri, alışkanlık ve deneyimler, işletme körlüğü) kaynaklı nedenleri vardır. Günümüzdeki kriz ise Arendt’in söylemiyle tamamen “patolojik kriz”dir. Bu kriz, hayatın her anında yoğun ve toplumun her kesiminde yaygın biçimde yaşanmaktadır. O, sınıfı, mesleği, cinsiyeti, işi, yaşı ne olursa olsun aşağı yukarı herkesi çeşitli derecelerde etkilemektedir; bireyin ve toplumun hayatını mayınlamaktadır. Kriz kelimesi, Grekçeden Batı dillerine geçmiştir ve mümkün olan iki alternatiften birini seçmeye karar verme anlamında kullanılmıştır.

Kişilerin yöneticilik becerilerine en fazla kriz dönemlerinde ihtiyaç duyulur.  Kaos ve şok yaşanılan durumlarda korkusuz ve kararlı olunmalıdır. Yöneticiler bir komutan gibi hareket ederek ekiptekileri cesaret, bağlılık ve iş birliği yapabilme kriterlerine göre seçmeli (yöneticiler, krize yol açan değil, krizlere çözüm üreterek fırsata çeviren insanlarla çalışmalıdır) bilgi toplamalı ve bunları değerlendirmelidir. Kriz yönetiminde ayakta kalabilmek için en önemli dönem, kriz doğmadan önce gerekli önlemleri almaktır. Yaşanılan sorunları küçümseyerek ve hiçbir şey yapmadan durup seyrederek fırtınanın geçmesini bekleyerek bir yere varılamaz. Bu sebepten krizin sinyal vermesi üzerine, yöneticiler için gerekli önlemleri zamanında alarak krizi önlemek, en uygun, en kolay ve en ucuz kriz önleme yöntemidir. Aksi durumda, kriz çıktıktan sonra alınacak önlemler pahalıya mal olur ve kriz doğduktan sonra krizin yönetimi ve çözümü de zor olur.

Risklerinizin krize, krizinizin de kaotik ve şok durumuna dönüşmemesi dileğiyle…