Muş Basın Muş Basın


MEMLEKETİMDE ÜCRETLİ ÖĞRETMENLİK DE TEKELLEŞTİ!


Ücretli Öğretmenlik, yani diğer adıyla Vekil Öğretmenlikte, artık birilerinin tekelinde. Öyle ki; dayın, akraban, dostun velhasıl-ı kelam torpilin olmadığı takdir de, istersen önceden on yıl bu işi icra et, emek ver, yokluğun dibini yaşa, boşuna. Kesinlikle böyle bir mesleği bir daha yapamazsın.

Herkes elde edeceği ranta bakıyor.  Kutsiyet ikinci planda.  Ve her gelen bir şekilde, çarkın arasına girip, dişlinin zinciri haline dönüşüyor ya da dönüştürülüyor. Çıkar, menfaat dünyası, insanları kendi çarkları arasında bütün insani erdemleriyle birlikte çekip, öğütüyor. Geriye sadece bütün erdemlerden arta kalan, boş bir beden. 

Ama hak ile batılın ayrılacağı bir gün muhakkak vardır. Ve o gün her şeyin sorulacağı sorgu zamanı geldiğinde, hak sahiplerinin de kendi haklarını onlardan talep ettiklerin de, bir taş ya da bir bitki olmayı dileyeceklerini unutmasın kimse.  Bu mevzu öyle bir mevzu ki, bunun bedeli eninde sonunda, hak yiyenlerden çıkacaktır.

Kaldı ki; birilerine yaranacağım diye, pırıl pırıl dimağların, gencecik filizlerin gelecekleriyle, hayatlarıyla oynanıyor. Dolayısıyla geleceğimize, umudumuza set çekiliyor. Bunu yaparken hiç kimsenin gözünün yaşına bile bakılmıyor. 

Yeni mezun birinin sırf dayısı, amcası, akrabası veya torpili olduğu için Vekil Öğretmenliğe (Ücretli Öğretmenliğe ) atayan zihniyetin, on yıllık bir tecrübeyi hiçe sayıp keyfe kader iş yapması ve bunun takibinin ise hiçbir mercii tarafından yapılmaması, şamar olup suratımıza iniyor. Ve günü geldiğinde geleceğimize ve emeğe yapılan bu ihanetin bedelini, bütün bir memleket olarak yine biz ödeyeceğiz.

Sayın Vekil, Bakan kapılarında, memleketine doktor ataması yapılması için kendini heder ederken, Milli Eğitimdeki bu rant sahipleri, her gün, belki de bir doktorumuzu, bir mühendisimizi menfaatleri doğrultusunda harcayıp daha gonca iken koparıp yok ediyorlar. Bu kendi kendine, kendi özüne yapılan hainlik değil de, nedir?

Milli Eğitim İl Müdürlüğü´nün ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerinin, Ücretli Öğretmen atamalarına, bir kural getirmesinin, ya da kaideler koymasının zamanı gelmedi mi? Öğretmeni olmayan okullara, en azından bu işte belli bir tecrübeye, belli bir bilgi ve birikime sahip adayların getirilmesi, gerekmiyor mu? Hakkaniyet ile idare etme bunu gerektirmiyor mu?  Sürçü lisan ettiysek af ola.