Ülkem de asgari ücret net bin 404 TL iken, kendi oylarımızla vekil yaptığımız arsızların, bir aylık iletişim masrafları, 1 milyon 200 bin TL. 851 tane asgari ücretle çalışan işçinin toplam maaşına denk geliyor. O 851 kişi aldıkları asgari ücretlerle (her aileyi 3 kişiden hesap edersek) 2 bin 553 kişiye bakıp, geçinmeye çalışıyorlar.
Lakin yüzündeki ar perdesini yırtmış bir vekil, bu benim en doğal hakkım deyip kendisini savunuyor. Kaldı ki kaba bir hesap yaparsak, bir dakikalık iletişim ücretine 10 TL dersek ve 7 gün 24 saat sürekli görüştüğünü düşünürsek, ödenecek meblağ 430 bin TL´ye tekabül ediyor. Ama yurtdışı ile yapılan görüşmelerin ya da iletişimin ne kadara mal olduğunu bilemiyoruz doğal olarak. Eğer yurt dışı ile iletişime geçilirse, faturanın bu kadar şişebileceğini düşünüyorum. Fakat asıl merak ettiğim nokta, bu kadar iletişim bedelini meclise, ülkeme ve dolayısıyla bize ödettiren vekil bozuntusu kiminle ya da kimlerle bu kadar çok iletişime geçmiş. Bu kadar önemli olan mevzuu neymiş acaba. Ne konuşmuşlar bu süre zarfında. Havadan sudan sebeplerden dolayı, bu kadar iletişim bedelinin gelmesi mümkün değildir. İnsanın aklına kötü kötü şeyler geliyor.
Kazım Karabekir Paşanın meşhur sözü akla gelmiyor değil hani. ?Hava o kadar puslu ki, şeytan bile Müslüman mintanı giyiyor.? Bana göre kimlerle görüştüğünün ve neler görüşüldüğünün araştırılması gerekiyor. Belki güzel ülkemin sırları ifşa edilmiştir. Olmayacak bir şey değil. Sonuçta Eren Erdem denen hainle aynı saflarda hareket eden bir şahsiyet. Eren Erdem değil miydi Türkiye ile İran savaşırsa İran´ın saflarında yer alırım diyen.
Şimdi soruyorum size. Bu zihniyete sahip insanlar mı ülkeyi refaha kavuşturacak. Muhasır medeniyetler seviyesine çıkaracaklar. Hiç sanmıyorum. Güzel ülkemiz bu zihniyetin eline geçtiği vakit, ruhumuza Fatiha okunacaktır. Çünkü ortada Türkiye diye bir ülke kalmayacaktır.
