Muş Basın Muş Basın


YERMİŞ BİZİM DESTANIMIZI!


Kocaeli´de yerel bir gazetenin yazı işleri müdürlüğünü yapan Yeliz Koray isimli bir kuklanın, ?Yerim Sizin Destanınızı? adlı köşe yazısına atfen yazmak istedim bugünkü yazımı. Yazının son bölümünde ise aynen şöyle yazmakta.

?Ve 15 Temmuz. 1 gün bile sürmedi. Tekrar ediyorum 24 saat bile değildi, 15 saat sürdü! Limana yanaşan düşman gemilerinden değil, sağ olsun Erdoğan´ın eniştesinden öğrendik. Ama hazırlıksız değildik. Lojistik destek tamdı mesela. Nedense 4 farklı nokta da bekletilen uçaklar-helikopterler, 3G bağlantıları, televizyonlar, radyolar? Düşman ne İngiliz, ne Fransız, ne de Almandı?´´

Bu zavallı arkadaşımız, 21. yüzyılda olduğumuzun farkında değil sanırsam. Ve halen, Türkiye´min, askerinin ve ordusunun terhis ettirilmiş, tüm silahları ellerinden alınmış, halkı topyekûn katledilmiş bir 3. Dünya ülkesi olduğunu düşünebilmektedir. Asıl elzem olan ise, küffarın bütün hamlelerini bertaraf etmeye çalışan Büyük Türkiye Cumhuriyeti ile kılıçla ya da topla- tüfekle savaşılacağını zannetmesidir. Bu kadar basit bir zihniyete sahip olan böyle bir şahsiyetin, düşünce dünyasının ne kadar küçük olduğunu göstermekte olup, vizyonsuzluğunun boyutunu açıkça ortaya koymaktadır. Ayrıca bu hain kalkışmayı bir tiyatroymuş gibi lanse etme çabası içerisinde olması ise, akılsızlıkta level atlatmasına sebep olmuştur. Kukla zihniyetinin tezahürüyle halüsinasyon görmeye devam etmektedir. Hiç kimsenin kendini bir başkası için feda etmeyeceğini, düşünüp idrak edemiyor bile. Ona yaz diye komut vermişler, o da emre istinaden böyle bir yazı kaleme almış. Zavallı? Hâlbuki beynini fazla yormasına gerek kalmadan da, Hitler´in radyoyu propaganda aracı olarak kullandığını anımsayabilir ya da öğrenebilirdi. Ki, bunu 3-5 kişi ile sohbeti sonucunda becerebilirdi. Lakin yok. Gözlerini kan ve kin bürümüş.

Ayrıca, cennet mekan Abdülhamid han hazretlerinin, hareket ordusu adı altında birleşen sözde Jön Türk fakat fiiliyatta hainler güruhunun baskınıyla (ki kardeş kanı akmasın diye müdahale ettirmemişti) tahttan indirilmesini göz ardı ederek, böyle mesnetsiz ve aciz bir yazı kaleme almasına hayret ediyorum. Nedense aklıma eskiden bizi yıkmak için kağanlarımıza, güzel kadın ve kızlarını peşkeş çeken Çin geliyor. Ama anlamak da zorluk çektikleri nokta, üzerimize serpilen cenabet Avrupa küllerinin bir püflemeyle geçeceğini unutmaları. Çünkü mayamız, özümüz bu kültürü reddetmekte. Biz Kürşatların, Selahaddin Eyyubilerin, Yavuz Sultan Selimlerin, Fatih Sultan Mehmetlerin torunlarıyız. Özümüze dönmememiz için ellerinden geleni yapmaktalar ama nafile. Çünkü bizler için Vatan namustur. Ve bizler vatan için mücadele ederken ölmeyiz. Şehit oluruz.  ŞEHİT?