Aracınızın deposunu doldurdunuz, ödeme yapmak için kasaya geldiniz ve kartınızı uzattıktan kısa bir süre sonra kasiyerin “üzgünüm yetersiz bakiye” dediğini duyduğunuz ya da arkadaşlarınızı da davet ettiğiniz bir kafeye gittiniz “yetersiz bakiye” dendiğini işittiğiniz zamanlar oldu mu? Korkunç bir durum değil mi? Muhtemelen şunları söylersiniz: “Daha yeni ödeme yapmıştım, sanırım hesaba geçmemiş”, “sistemsel bir sorun olabilir” “hay Allah ne yapsak”, “keşke biraz az harcasaydım” ya da şöyle de diyebilirsiniz “neden param varken tedbirimi alıp fazlasını yatırmadım”
Yaşadığınız süreç ve geldiğiniz nokta, internetten EFT yapmak ve ATM’den nakit çekmek gibi en ihtiyacınız olduğu anda paranın sizi -kafanıza vura vura- terk etmesi durumudur. “Keşke hesabımı yapıp öyle çıksaydım dışarıya” cümlesi dökülüverir dudağınızdan ama artık çok geçtir…
Belli varsayımlar ve hesaplamalar çerçevesinde dünya üzerinde bugüne kadar yaşamış olan 109 milyar insanın yaşam bakiyesi doğduğu an yüklenmiştir. Akıllı olan insan, dünya hayatındaki sınırlı ve geçici olan yaşam bakiyesini faydalı şeyler yaparak kullanır, aksi durumda çarçur edilen bakiye sıfırlandığında “keşke” demek kaçınılmaz olacaktır. Hastalıklı olarak yaşlanan birinin “ben diğerleri gibi değilim, bana bir şey olmaz” diyerek sürekli kendini telkin ederek yaşaması ve vücuduna zarar veren alışkanlıklardan bir türlü kurtulamadan ölümü ensesinde hissedip “ben ne yaptım” demesi de aynıdır. Herkes için iki seçenek vardır ya sonlu şeylere kapılıp gideriz ya da yaşama gelme nedenimize göre sonsuz kaynağa bağlanarak, sükûnet ve uyum içinde yaşar gideriz. Şayet yaşamı idrak edebiliyorsak ulvi düşüncelerimizin akacağı mükemmel bir kanal bularak kurduğumuz hayalleri ve hazırladığımız planları somutlaştırıp bakiyemizi erdemlerimizi, yeteneklerimizi ve zenginliğimizi artıracak doğru işlerde kullanmış oluruz.
Unutmamak lazım ki büyük başarılar elde etmenin yolu, zamanı dengeleyerek verimli kullanmaktan geçer. Ömür bakiyenizi doğru işlerde harcamanız dileğiyle.
