Doç. Dr. Zeliha Tekin


ZAMANI FARKINDA OLMAK HER KULA NASİP OLMAZ

TEKİN'CE KÖŞESİ


Kehf Suresi (18/18-19) şöyle der: “Uykuda oldukları halde sen onları uyanık sanırdın. Onları sağa sola çeviriyorduk. Köpekleri de mağaranın girişinde ön ayaklarını uzatmış yatmaktaydı. Eğer o insanları görseydin dönüp kaçardın ve gördüklerin yüzünden içini korku kaplardı. İşte böyle uyuttuğumuz gibi onları uyandırdık da birbirlerine sormaya başladılar, içlerinden biri, “ne kadar kaldınız?” dedi. Diğerleri “bir gün ya da günün bir parçası kadar kaldık” dediler ve eklediler, “kaldığınız müddeti Rabbiniz daha iyi bilir. Şimdi siz içinizden birini şu gümüş paranızla şehre gönderin de baksın, hangisinin yiyeceği daha temiz ise size ondan erzak getirsin, ayrıca çok dikkatli davransın da sakın varlığınızı kimseye sezdirmesin.”                  

Taberi’den rivayet edildiğine göre, şehre gönderilen genç, elindeki parayı harcamak isteyince şehir halkı paranın üzerinde Kral Dakyanus’un (Decius) resmini görmüş ve adamın bir hazine bulduğunu sanarak kendisini devrin hükümdarına götürmüşlerdi. Ancak aradan uzun zaman geçmiş ve Hristiyanlık yayılmıştı; mevcut hükümdar da tevhid inancına sahip bir Hristiyan’dı. Genç adam başlarından geçeni krala anlattı; birlikte mağaraya gittiler ve gencin anlattıklarının doğru olduğunu gördüler. 

Kehf Suresi’ne konu olan 7 Uyuyanların (Yemliha, Mekselina, Mernus, Mislina, Debernuş, Kefeştatayyus ve köpek Kıtmir) mağarada geçirmiş oldukları sürenin 309 yıl olduğu söylenir. Bu süre sona erdiğinde Allah’ın sevkiyle uyandırılan gençler, mağarada ne kadar uyuduklarını hesap edemezler, zaman onlar için ancak günün bir parçası kadardır. 

Sahip olduğumuz üç şey vardır ki kıymeti pek çoktur: Aile, sağlık ve zaman. Fakat nedendir bilinmez, biz bu üçünün kıymetini iş işten geçtikten sonra anlarız. Aileden çok uzaklara, gurbete gideriz ve ailemizin aslında hayatımızın koca bir parçası olduğunu anlarız. Gereğinden fazla çalışarak sağlığımızı öteleriz ve yatağa düşeriz, sağlıklı olmanın aslında her şeyden daha önemli olduğunu anlarız. Boş işlerle uğraşıp boş insanlarla takılınca ve yaş kemale erince de ömrün beyhude geçtiğini anlarız. Mühim olan doğru zamanda doğru yaşayabilmektir. Ne çok erken ne de çok geç. 

İslam alemi için mübarek günlerden sayılan Ramazan Bayramınızı şimdiden en içten dileklerimle kutlar, ruhunuzu tatlandıran, birlik ve beraberliğimizi pekiştiren, zamanı bereketli kılan huzurlu bir bayram dilerim.